Çankırı, siyasi çekişmelerin gölgesinde kalırken, komşu iller gelişimini sürdürüyor. Peki, neden Çankırı yerinde sayıyor? Şehirde yaşayanların görmezden geldiği gerçekler ve çözüm önerilerini biz Çankırılılara üretebiliriz. Ama neden hala susuyoruz.

Çankırı! Ülkenin %85'inin nerede olduğundan, hatta Çankırı kelimesinin ne olduğundan haberi bile yok. Anadolu'nun bağrında, gelişmeyen, gelişemeyen, gelişmemesi için her türlü mantık dışı hareketin yapıldığı bir şehir. Saçma sapan siyasi çekişmelerin olduğu, halkın hep birlikte kanalizasyon kokusunu içine çekerek sustuğu bir yer. Şehir demek bile fazla aslında, gelişmiş bir kasaba demek daha doğru olur.

Şimdi, memleketi kötülemekle suçlayacaksınız, ama yok öyle değil. 

Sadece siz kabullenmiyorsunuz. 

Seçimler geçti, ortalıkta yaprak bile kıpırdamıyor. A partisi, B partisi derken, hizmetin ne olduğunu unuttuk.

Diğer şehirler birbirleriyle yarışırken, biz ilçelerimizle yarışır olduk. İşin garibi, onların hızına bile yetişemiyoruz. Kimisi Organize Sanayi Bölgesi açar, büyütmeye çalışır. Kimisi mahalle mahalle asfalt yeniler. Bizim yollar mı? Köstebek yuvası! Yamayla günü kurtarıyoruz. Asfalt sezonu bitiyor, bir de kış geliyor. Sonra bir dahaki yaza Allah kerim...

Bir de etrafta milletvekili yok! Vekiller (!) vatandaşı dinlese kötü mü olur? Ama aslında bu da artık modası geçmiş bir şey. Çözüm olmayınca, kimse derdini anlatmak bile istemiyor.

Vekillerimizin yoğun ve garip bir çalışma sistemi var. Biri kendi ilçe belediye başkanlarını alıp bakan bakan gezerken, diğeri de "Aaa biz de gezeriz bakanları, alırız yatırımları" deyip kendi partisine bağlı belediye başkanlarını geziyor.

O sırada biz, merkezde yaşayanlar, bir oraya bir buraya bakıp "Ee, biz?" diye soruyor.

Merkeze kim yatırım getirecek?

Olmuyorsa, şehir olarak aramızda birkaç temsilci seçip "Biz gidelim, ne yapabiliriz?" diye bakanların kapısını çalalım.

Ama işin garibi, vatandaş da kanalizasyon kokusunu içine çekip susmaya alışmış.

Farkında mısınız? Bizden sonra il olan Karabük bile aldı başını gidiyor. Hatta iki ilçemizi alıp il olan Karabük! 

Çorum, Kırıkkale, Kastamonu... Kastamonu utanmasa neredeyse "Çankırı Kalesi benim!" diyecek. Ilgaz Dağı'nı bile kendi dağıymış gibi lanse ediyorlar. 

Peki bizimkiler?

Gerçekten, artık diyecek söz bulamıyorum. 

Dün, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Çankırı'ya geldi. Tamam güzel bakan geldi.
Lakin Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne bağlı 100. Yıl Kültür Merkezi depreme dayanıksız. Kalkıp bunu yenisini yapalım bir Kültür Külliyesi yapalım, sinema salonları ekleyelim, devlet tiyatroları için bir bina inşa edelim. ÇAKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ile ortak oyuncu yetiştirelim. Devlet tiyatroları burada gösteri yapsın. Geliştirilebilir de bunları söylediniz mi?

Ya hu, bunu siz söylemeyeceksiniz de vatandaş mı söyleyecek? Kime, hangi muhataba anlatacaklar?

Ama tasarruf tedbirleri varmış! Batman’a da var bu tedbirler, ama adamlar hâlâ proje yapıyor.  


Nasıl olacak bu iş?