Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) tarafından düzenlenen Genel Kurul Toplantısı ve Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı, geniş katılımla Çankırı’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 110 gazeteci, hem sektörün geleceğini tartıştı hem de şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı buldu.
Çalıştay kapsamında gazeteciler, internet gazeteciliğinin dönüşümü, dijital medya trendleri ve yeni nesil habercilik teknikleri üzerine önemli oturumlara katıldı. Etkinlik sonrası düzenlenen şehir gezisi ise Çankırı’nın tanıtımına büyük katkı sağladı. Basın mensupları, Tuz Mağarası, Çankırı Kalesi, Taş Mescit ve Saat Kulesi gibi tarihi mekanları ziyaret etti. Ayrıca yöresel lezzetleri tadarak şehrin mutfağını da yakından tanıdı.
Bu etkileyici deneyimler, gazetecilerin yazılarına da yansıdı. Hürriyet Gazetesi Ankara Haber Koordinatörü Murat Yılmaz, Çankırı’daki gözlemlerini Hürriyet.com.tr’de yayımlanan “Çankırı’da Üç Gün” başlıklı köşe yazısında okuyucularıyla paylaştı. Çankırı’nın doğal, tarihi ve kültürel değerleri, farklı medya kuruluşlarında geniş yankı buldu.
Bu organizasyon, Çankırı’nın turizm ve medya alanında daha fazla tanınmasına olanak sağlarken, gazeteciler için de unutulmaz bir deneyim sundu.
Gazeteci Murat Yılmaz’ın “Çankırı’da üç gün” başlığı ile anlattığı işte o yazı;
Çankırı’da üç gün
Gecikmiş bir uzun Çankırı yazısı bu... Çankırı yazısı gecikse de Çankırı gezisi unutulmazdı...
Çankırı denilince Ankara’da aklıma iki isim gelir... Birisi Türkiye Diyanet Vakfı Kurumsal İletişim Birimi’nden kıymetli meslektaşım Osman Akdoğan diğeri de yine değerli bir meslektaşım Medya Ankara Genel Yayın Yönetmeni Bayram Polat. İkisi de Çankırı’nın başkentteki fahri gönüllüleri. Özleri de sözleri de her zaman Çankırı...
*
Ankara’nın yanı başındaki Çankırı’ya hiç yolum düşmemişti. Gezip gördükten sonra kendim için eksiklik kabul ettiğim bir durumdu.
*
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği’nin (TİGAD) Çankırı’da düzenlediği “Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı”na Bayram Polat’ın davetiyle katılma imkânım oldu.
*
21-23 Şubat tarihleri arasında düzenlendi etkinlik.
*
Türkiye ve dünyanın farklı noktalarından gelen 110 gazeteci ile beraber çalıştaydaki konuşmacı meslektaşlarımla mesleğimizi konuştuk. Hem dertleştik hem de mesleğimizin geleceğine dair her şeye rağmen umutlu olduğumuzu vurguladık.
*
Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, samimi ve sıcakkanlı bir yapıya sahip. Şehre de şehir sakinlerine de misafirlere de devlet adamlığının sıcak yönünü yansıtıyor. Makam arabasını kendi kullanan otelde konuk heyeti ziyaretinde kuyruğa girip kahvaltısını alacak kadar da mütevazi.
*
Çalıştay sonrası Çankırı’da dolu dolu bir “gezelim görelim” turu yaptık.
*
Çankırı kent merkezine ilk geldiğinizde bozkır bir görüntü var. “Nerede bu ağaçlar” dediğinizde bunun toprağının tuzlu olmasından kaynaklandığını anlıyorsunuz.
Vali Mustafa Fırat Taşolar’ın verdiği bilgiye göre Çankırı Türkiye’de en temiz havaya sahip şehirlerden biri. Burada bir kürekle toprağı kazdığınızda hemen tuza ulaşabiliyormuşsunuz. Tuz ve güneş ışığının etkisiyle havada doğal bir temizleyici sistem oluşuyor ve bu da Çankırı’nın havasını çok daha temiz hale getiriyormuş.
*
Ciddi bir fabrikalaşma ve sanayi atılımı var, işsizlik gibi bir problem neredeyse yokmuş.
*
Çankırı’da beni en çok etkileyen yer Hititler döneminden Kaya Tuzu Mağarası oldu. Şehir merkezine 18 kilometre mesafede ve yerin 150 metre altında. Yaklaşık 7 milyon yıl önce deniz suyunun bu bölgeden çekilmesiyle oluşan tuz yataklarından meydana gelen mağaraya girdiğinizde dışarıdaki soğuk havaya rağmen sıcak bir hava karşılıyor.
İçerideki düşük nem oranı astım ve solunum yolu rahatsızlığı olanlar için şifa kaynağı gibi. Zaten sağlık turizmine de açılmış. Yolunuz düşerse uğramadan dönmeyin.
*
Çankırı, tuzu sadece yemeği tatlandıran bir madde görmüyor her yönüyle kullanmayı amaçlıyor. Öyle ki Çankırı Karatekin Üniversitesi de bilimsel projelerle ileri seviyeye taşıyor. Tuzdan klor alkali, radyasyon kalkanları ve lityum gibi stratejik bileşenler üretecek olan üniversite bunun yanı sıra düşük sodyum içeren, yüksek magnezyum oranına sahip kardiyolojik sağlık ürünleri geliştirmeyi amaçlıyor.
*
Çankırı’da, şehit ve gazilerin anısını yaşatan Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tek şehit ve gazi müzesi olan Çankırı Şehitler Müzesi, Taşmescit, Çankırı Müzesi, Çivitçioğlu Medresesi, Buğday Pazarı Medresesi, Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi, İmaret Uzunyol Caddesi, Hazımiye Gazozcusu, İmaret Kahvecisi, Ulu Cami, Tuzcular Arastası... Çankırı merkeze geldiğinizde gezeceğiniz yer çok.
*
Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi’nde ilginç bir iddiayı da öğrendik. Yılmaz Erdoğan’ın izlenme rekorları kıran Vizontele filmine ilham olan kişinin Çankırı’da “Radyocu Ferit” olarak bilinen Ferit Akalın olduğu öne sürülüyor. Çankırılar, Çankırı’ya ilk radyo ve ilk televizyonu getiren ve kuran kişinin Ferit Akalın olduğunu ve o dönem Çankırı Lisesinde okuyan Yılmaz Erdoğan’ın yıllar sonra Ferit Akalın’ın televizyonu kurarken yaşadığı tüm öyküleri doğuda başka bir ilde yaşanmış gibi Vizontele ismiyle sinemaya taşıdığını iddia ediyor. Bu arada müzede askerliğini Çankırı’da yapan Zeki Müren’in burada verdiği konserde kullandığı mikrofon ve Çankırı hatırası fotoğrafı da sergileniyor.
*
Gezinin en eğlenceli yeri Şabanözü’ndeki Türkiye’nin en büyük Türkmen Çadırı ve Yaren Evi’nde “Gürpınar Yaren Meclisi”ydi. “Kız anadan öğrenir sofra düzmeyi, oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi” sözüyle bildiğim Yaren Meclisi’ne bu kez konuk olduk. Normalde kadınlar alınmıyor bize bir torpil geçip o güne özel kadın misafirleri de aldılar. Bize çadırda Çankırı protokolü de eşlik etti.
*
Başağa Fatih Tezcan... Kendisini Ankara’dan tanırım. Başarılı bir bürokrattır. Hem o hem de diğer yarenler çok güzel bir ev sahipliği gösterdiler. Yaren Meclisi’ndeki oyun ve eğlencelere o kadar güldük ki gözümüzden yaş geldi. Hem güldük hem eğlendik. Siz bizi güldürdünüz Allah da sizi güldürsün. Akşam yemeğini de yer sofrasında yedik.
*
Ankara’da babamın dükkânı ve evimiz Çankırı Çerkeşlilerin yoğunlukta olduğu bir yerdeydi. Hiç gitmesem de Çerkeş’e ve kültürüne de aşinaydım. Bu gezi sayesinde Çerkeş’i de gezme görme fırsatım oldu. Hava buz gibiydi ama Çerkeş’in misafirperverliği sıcacıktı. Kadın kooperatifi sayesinde yöresel lezzetleri tattık.
Çerkeş Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu ve Çerkeş Belediye Başkanı Hasan Sopacı tarafından ağırlandık. Başkan Hasan Sopacı, Çerkeş’e gerçekten de tam bir değişim yaşatmış.
*
Gezideki son durağımız, “Ilgaz Anadolunun Sen Yüce Bir Dağısın” türküsüyle bildiğimiz Ilgaz oldu. Yıldıztepe Kayak Merkezi’nde keyifli bir gün geçirdik. Kar üstünde halay çektik, sucuk ekmek keyfi yaptık. Kar topu savaşı yaparak da eğlendik. Programın finalini Çankırı Dernekler Federasyonu Başkanı Adem Can’ın katılımı ile Ilgaz Yıldıztepe’deki Nolana Otel’de akşam yemeği ile yaptık.
*
Dediğim gibi Çankırı yazısı gecikse de Çankırı gezisini unutamadık... Ankara’da olup da halen gitmeyenler varsa çok şey kaybeder. Pas geçmeyin, gidin, gezin, görün...
*
Gezide bize eşlik de eden başta TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel’e, Medya Ankara Genel Yayın Yönetmeni ve TİGAD Genel Başkan Yardımcısı Bayram Polat’a, TİGAD Çankırı İl Temsilcisi Sedat Öztürk’e çok teşekkür ediyorum.
HABER: Burak Kaya