Kırıkkale'nin merkez ilçesine bağlı Ulaş köyünde yaşamlarını sürdüren Metin (44) ve Emin Göbel (45) kardeşler, küçük yaşlardan beri küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyor. Hayatlarını köyün doğasında, hayvanlarının peşinden koşarak geçiren kardeşler, şehir yaşantısına bir türlü alışamadıklarını ifade ediyor.
Göbel kardeşler için hayvancılık sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. 250 koyunla her gün kilometrelerce yol yürüyen kardeşler, hayvanların bakımını büyük bir özveriyle sürdürüyor. Metin Göbel, “Bu işi sevmeden olmaz. Hayvanlar doymadan biz sofraya oturmayız. Onları çocuklarımız gibi görüyoruz,” sözleriyle işlerine olan bağlılıklarını dile getiriyor. Şehir ortamında kendini rahatsız hissettiğini belirten Göbel, “Kırıkkale’ye indiğimde sanki hasta oluyorum, köyü ve hayvanları özlüyorum,” dedi.
Kardeşi Emin Göbel ise kepçe operatörü olarak çalışıyor ancak iş olmadığı zamanlarda abisine destek veriyor. Gün boyu dağda hayvan otlatan kardeşler, zaman zaman geceyi de doğada geçiriyor. Haftalarca köye inemedikleri zamanlar olduğunu söyleyen Emin Göbel, özellikle yaz aylarında yüksek kesimlerde konakladıklarını ifade etti.
Ancak doğayla iç içe olmak her zaman huzur getirmiyor. Bu yıl köy çevresinde dolaşan kurtlar, Göbel kardeşlerin dört koyununu telef etti. Bir koyun kurt saldırısıyla yaralanarak bir hafta içinde öldü, bir diğerini kurt yedi, iki koyun ise kayboldu. Göbel kardeşler, “Bizim tek düşmanımız kurt,” diyerek yaşadıkları tehditleri dile getiriyor. Aynı zamanda akrep ve yılan gibi diğer yaban hayvanları da hayvanlar için risk oluşturuyor.
Göbel kardeşlerin yaşamı yalnızca zorluklardan ibaret değil. Onlara zaman zaman Emin Göbel’in 7 yaşındaki oğlu Yusuf da eşlik ediyor. Küçük Yusuf, babası ve amcasıyla birlikte dağlarda hayvan otlatarak köy yaşamına küçük yaşta adapte oluyor. Doğayla büyüyen Yusuf, bu yaşam tarzını şimdiden benimsemiş görünüyor.
Köyde hayvancılıkla uğraşmanın zorluklarına rağmen doğayla iç içe bir yaşam süren Göbel kardeşler, işlerini tutkuyla yapmaya devam ediyor. Göbel ailesi, hem doğanın hem de emeğin iç içe geçtiği bir yaşamın simgesi olarak dikkat çekiyor.