Çankırı’da üniversite, yerel kalkınmanın öncüsü mü, yoksa potansiyelin önünde bir engel mi?

ÖZEL HABER/Çankırı'nın gelişimine yön vermesi gereken Çankırı Karatekin Üniversitesi, ne yazık ki yıllardır üzerine düşeni yapmaktan uzak bir görüntü sergiliyor. Akademik kadrosuyla, stratejik planlamasıyla ve toplumsal katkı anlayışıyla bölgeye öncülük etmesi beklenen üniversite, birçok açıdan yerinde saymaya devam ederken, Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun’un sunduğu “Yerel Misyonlu Üniversite ve İlçe Bazlı Havza Modeli” gibi vizyoner bir proje dahi sahiplenilmiyor.

Avrupa Tecrübesiyle Geliştirilen Model: Ancak Sahip Çıkan Yok

2009–2016 yılları arasında Avrupa Birliği Katılım Öncesi Kırsal Kalkınma Programı’nın yönetim otoritesinde görev almış, İspanya, Macaristan, Hollanda ve Hırvatistan gibi ülkelerde kırsal kalkınmanın başarılı örneklerini yerinde incelemiş, AB komisyon denetçileriyle Türkiye’de birçok teftiş ve müzakereye katılmış bir akademisyen: Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun. Böylesi birikimli bir ismin Çankırı’da her ilçeyi ayrı ayrı analiz ederek geliştirdiği kalkınma modeli, maalesef ki destek bulamıyor.

Ercoşkun’un akademik birikimiyle şekillenen “İlçe Bazlı Havza Modeli”, sadece akademik değil, sosyoekonomik açıdan da Çankırı’nın makûs talihini değiştirebilecek bir nitelik taşıyor. Ancak modelin somut karşılık bulmaması, üniversite yönetiminin vizyon eksikliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Çankırı Karatekin Üniversitesi

Üniversite Neden Sessiz?

Her biri bilimsel gerekçelerle şekillendirilmiş 12 farklı kalkınma havzası... Her ilçeye özgü doğal kaynaklar, tarım, enerji, sağlık, turizm ve kültür gibi temalar üzerinden tanımlanmış stratejik projeler... Üniversite, bu önerileri uygulamaya koymak bir yana, görünürde herhangi bir tartışma ortamı dahi oluşturmuyor.

Çankırı Karatekin Üniversitesi'nin bu sessizliği, kamuoyunda “Bu üniversite kimin için var?” sorusunu gün geçtikçe daha yüksek sesle sorduruyor. İlçelerde bilimsel merkezler kurmak bir yana, mevcut fakültelerin bile etkinliğinden söz etmek mümkün değil.

Bilim Merkezde Tutuluyor, İlçeler Yoksun Bırakılıyor

Prof. Dr. Ercoşkun’un modelinde, üniversitenin bilimsel üretiminin merkezden taşraya yayılması gerektiği özellikle vurgulanıyor. Ancak mevcut durumda, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin tüm yapısı hâlâ merkezde toplanmış durumda. İlçelerde ne bilimsel üretim var, ne de üniversiteyle halk arasında bir temas.

Bu noktada “Bilimin sahaya inmesi” ilkesi tamamen ihlal ediliyor. Üniversitenin, ilçelerdeki sosyal, ekonomik ve çevresel problemlere kayıtsız kalması, yerel halk nezdinde üniversitenin itibarını da zedeliyor. Oysa her ilçe için tasarlanan projeler sadece akademik değil, doğrudan halka dokunan, üretimi teşvik eden, kalkınmayı tetikleyen nitelikte.

Marka Projeler Masada Tozlanıyor

Çankırı Merkez için “Tuzla Şifa” Sağlık Turizmi Programı, Ilgaz için “Zirve Akademisi”, Kurşunlu’da Termal Rehabilitasyon Merkezi, Orta’da Yeşil Enerji Merkezi, Şabanözü’nde İleri İmalat Merkezi… Bunların her biri, ilçeye özgü stratejik kalkınma projeleri olarak somutlaşmış durumda. Ancak üniversitenin bu projelere dair en küçük bir yatırım planı, iş birliği arayışı ya da kamuoyu bilgilendirmesi yok.

Bu noktada akıllara gelen soru çok net: Böyle bir modeli görmezden gelmek, yerel kalkınmaya ihanet değil midir?

Üniversitenin Görevi Sadece Mezun Vermek mi?

Bir üniversite sadece diploma dağıtmakla mı yükümlüdür? Yoksa bulunduğu coğrafyaya bilimsel, kültürel ve ekonomik katkı sunmakla mı? Çankırı Karatekin Üniversitesi, şu anki tutumuyla ilkini tercih ediyor gibi görünüyor. Oysa üniversitelerin en temel işlevlerinden biri, toplumu dönüştürmek, yerel sorunlara çözüm üretmek ve bulunduğu bölgeye öncülük etmektir.

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun’un modeli tam da bu eksikliği hedef alıyor: Üniversitenin yerelden beslenen, yerele hizmet eden bir yapıya dönüşmesi gerektiğini savunuyor. Ancak ne yazık ki bu dönüşüm için üniversite yönetiminden herhangi bir irade gösterilmiyor.

Yerli Potansiyelin Görmezden Gelinmesi: Stratejik Bir Zafiyet

Her ilçenin doğal ve kültürel kaynaklarına göre özel olarak hazırlanmış bu model, Çankırı’nın ekonomik, sosyal ve ekolojik sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlayabilir. Lojistik, tarım, enerji, sağlık ve turizm gibi sektörlerde ilçeleri merkez yapabilecek kapasitede olan bu yaklaşım, hem üniversiteye ulusal bir rol kazandırır hem de kente ekonomik canlılık getirir.

Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık: 6 Öğrenci Büyük Başarıya İmza Attı! Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık: 6 Öğrenci Büyük Başarıya İmza Attı!

Üniversitenin bu potansiyeli görmezden gelmesi ise stratejik bir körlüktür. Akademik vizyonun, yönetsel cesaretin ve yerel sorumluluğun yetersizliği, Çankırı Karatekin Üniversitesi’ni bir taşra kurumu olmaktan öteye taşıyamıyor.

Uluslararası İşbirlikleri ve Yatırım Çekme Şansı Da Kaybediliyor

Model sadece içe dönük bir yaklaşım da değil. Ulusal ve uluslararası yatırımcıların katkısıyla sürdürülebilir finansman planı öneren bu model, Avrupa’daki kalkınma ajanslarıyla iş birliğine açık. Bu da üniversiteyi bir yatırım cazibe merkezine dönüştürebilir. Ancak üniversite, elindeki bu değeri değerlendirmek bir yana, modelin varlığını dahi kamuoyuna yeterince anlatmıyor.

Vatan Sevgisi Sloganla Değil, Eylemle Olur

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, “Vatan sevgisi imandandır” düsturuyla bu modeli ortaya koyarken, bilimin, üretimin ve eğitimin yerel halkla bütünleşmesini savunuyor. Vatanı sevmek, onu kalkındırmakla eşdeğerdir. Üniversite eğer bu modelin gereklerini yerine getirseydi, Çankırı bugün Türkiye’de örnek gösterilen bir yerel kalkınma merkezi haline gelebilirdi.

Ama üniversite yönetimi, bu kutsal sorumluluğa bigâne kalıyor.

Model Hazır, Vizyon Eksik

“Yerel Misyonlu Üniversite ve İlçe Bazlı Havza Modeli”, Çankırı için bir kalkınma reçetesi sunuyor. Bu reçete, bilimsel dayanaktan yoksun değil; aksine, Avrupa’da test edilmiş, Türkiye’de tecrübeyle yoğrulmuş bir anlayışa dayanıyor. Ancak modelin uygulanabilirliği, vizyon sahibi bir üniversite yönetimine bağlı. Ve maalesef Çankırı Karatekin Üniversitesi bugün bu vizyonun çok uzağında.

Çankırı’nın kalkınması için çözüm belli: Bilimin ışığında, yerel halkla birlikte, ilçelere yayılan bütüncül bir üniversite anlayışı… Fakat bu anlayışa sahip çıkacak bir üniversite yönetimi olmadığı sürece, ne ilçeler kalkınır, ne de Çankırı’nın talihi değişir.

HABER: Burak Kaya

Kaynak: Burak Kaya