Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, 1-7 Nisan Ulusal kanser Haftasıy’la ilgili açıklamalarda bulundu.‘’Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Aynı zamanda sosyal, psikolojik, ekonomik yönden de hasta, hasta yakınları ve toplumun önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Bu önemli sağlık sorununa halkın dikkatinin çekilmesi, toplumun kansere yönelik bilincinin arttırılması ve farkındalık oluşturulması amacıyla 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası olarak belirlenmiş olup her yıl düzenlenen etkinlikler kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Ülkemizde kanser yıllardır en sık izlenen ikinci ölüm sebebidir. Yaklaşık her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir. 2019 yılında Türkiye’de toplam 223.087 kişiye yeni kanser teşhisi konulmuştur. Erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri en sık izlenen kanser olma özelliğini sürdürmektedir. Kolorektal kanserler de önceki yıllarda olduğu gibi üçüncü sıklıkta izlenmeye devam etmektedir.
Kanser gelişiminde, %90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörler etkilidir. Çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu olma ve enfeksiyonlara maruziyet gibi risklerin engellenmesi yolu ile gelişmekte olan kanserlerin günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Özellikle tarama programları ve kanser belirtilerinin erken fark edilmesi, teşhis ve tedavi hizmetlerine erken dönemde erişilmesi yolu ile uygulanan tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa, korunmanın önemi daha da artmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar, kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Birçok kanser, bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren erken belirti ve semptomlar gösterir. Bunlara meme, rahim ağzı, kolorektal, deri, ağız ve bazı çocukluk çağı kanserleri dahildir. Bunu bilmek önemlidir, çünkü kanseri erken teşhis etmek neredeyse her zaman tedaviyi ve hatta iyileştirmeyi kolaylaştırır, bu da kanser teşhisi konan kişilerin hayatta kalma şansının ve yaşam kalitesinin artması anlamına gelir. Kanserin erken uyarı işaretlerini tanımak uygun maliyetlidir ve çoğu durumda herhangi bir özel teknoloji gerektirmez.
Her birimiz, vücudumuz için neyin normal olduğunu bilmek ve olağandışı değişiklikleri tanımak ve daha da önemlisi, derhal profesyonel tıbbi yardım almak için doğru bilgilerle güçlendirilebiliriz. Kanserin belirtileri ve bulguları pek çok farklı kanser türünde çeşitlilik gösterir ve hastalığın bulunduğu yere bağlıdır.
Kanserle ilgili doğru bilgiye erişim, artan farkındalık ve erken uyarı işaretlerini tanıma; sağlığımız hakkında bilinçli seçimler yapma, kanserle ilgili kendi korkularımıza ve yanlış kanılarımıza karşı koyma konusunda bizi güçlendirebilir.
Ülkemizde, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği 3 kanser türünde;
· 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması
· 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir rahim ağzı kanseri taraması
· 50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir kalınbağırsak kanseri taramaları yapılmaktadır.
Tarama sonrası sonucu pozitif ya da şüpheli çıkan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır.
Tarama yaş grubundaki tüm vatandaşlarımızı ÜCRETSİZolarak Kanser taramalarını yaptırmak üzere; Hastanelere, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezine (KETEM), Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM), Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) davet ediyoruz.’’ diye konuştu.