Gıda Mühendisliği alanında önemli çalışmalar yürüten Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, et ve et ürünlerinin yanlış tüketiminin ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği uyarısında bulundu. Ercoşkun, özellikle etlerin yeterince pişirilmemesinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini ve bu tür hatalı tüketimlerin ölümle sonuçlanabilecek ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, etlerin içerebileceği bakteriler ve parazitler hakkında bilgi vererek, yanlış pişirme ya da yetersiz pişirme sonucunda insanlara yaklaşık 40 farklı hastalık ve parazit bulaşabileceğine dikkat çekti. Etin yeterince pişirilmemesi durumunda, mikroorganizmaların hayatta kalarak etin tamamına yayılabileceğini ve bunun zamanla besleyici özelliklerini yok ederek, tehlikeli bir zehire dönüşebileceğini vurguladı. Ercoşkun, etin pişirilmesinin sağlık açısından son derece önemli olduğunu, sağlıklı bir et tüketimi için et termometresi kullanımını önerdi. Kırmızı etlerin en az 63°C, beyaz etlerin ise en az 74°C sıcaklıkta pişirilmesi gerektiğini belirtti.
Etin, içerdiği yüksek protein nedeniyle mikroorganizmaların saldırısına açık bir besin maddesi olduğunu belirten Ercoşkun, "Et, mikroorganizmalar için tüm besin unsurlarını sağlayan yüksek bir besin değerine sahiptir. Eğer et, hijyenik olmayan koşullarda kesilir, taşınır veya hazırlanırsa, hastalık kaynağı olabilir" dedi. Etlerde en yaygın mikroorganizmalardan bazıları salmonella ve koliform bakterileridir. Ancak doğru pişirme yöntemi ile bu mikroorganizmalar yok edilebilir. Ercoşkun, "Eti yeterince pişirmezsek, hayatta kalan mikroorganizmalar etin tamamına yayılarak tehlikeli bir zehir oluşturabilir. Etlerin iyi pişirilmesi, sağlık risklerini azaltmak için son derece önemlidir" diye konuştu.
Kanatlı hayvan ve su canlılarının etlerinin, diğer et türlerine göre daha fazla risk taşıdığını belirten Ercoşkun, pişirme süresinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye'nin iklim koşullarının, mikroorganizmaların gelişmesi için ideal şartlar sunduğunu belirten uzman, etin pH seviyesinin de mikroorganizmaların gelişimini engelleyebilecek bir faktör olduğunu söyledi. Kırmızı etlerin pH seviyesinin düşük olduğu için bazı patojen mikroorganizmaların büyümesini engellediğini ifade eden Ercoşkun, "Kanatlı ve su ürünleri etleri daha riskli olabilir. Bu nedenle et termometresi kullanarak etin iç kısmının sıcaklığının kırmızı etlerde 63°C, beyaz etlerde ise 74°C'yi geçtiğinden emin olunmalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler bu risklere karşı çok daha hassastır ve bu tür sağlık sorunları ölüme yol açabilir" dedi.
Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, et ve et ürünlerinin sağlık açısından güvenli bir şekilde tüketilmesi için dikkat edilmesi gereken en önemli faktörün doğru pişirme olduğunu söyledi. Etlerin doğru sıcaklıkta pişirilmesi, potansiyel sağlık risklerini önleyecek ve besin değerlerini koruyacaktır. Etin pişirilmesi sırasında sağlık riski yaratmamak adına et termometresi kullanmak, tüketicilere büyük fayda sağlayacaktır. Ercoşkun, "Yeterince pişirilmeyen etler, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle etin doğru sıcaklıkta pişirilmesi hayati önem taşır" dedi.