Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD), Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın medya ilan bedelleri üzerindeki kesinti kararını sert bir dille eleştirdi. Kararın demokrasiyi zayıflatacağını ve medyanın özgürlüğünü tehdit ettiğini belirten TİGAD, kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı.
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı Okan Geçgel, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yayınlanan tasarruf tedbirleri genelgesinde, kamu kurumlarının Anadolu medyasına verdiği ilan bedellerinin kesilmesi ve gazete, dergi aboneliklerinin iptal edilmesi kararı kabul edilemez. Bu kararın akıl ve mantık ile izahı yoktur ve bu tür önlemler, demokrasiyi zayıflatmak, toplumu susturmak anlamına gelir.
Tasarruf tedbirleri adı altında medyanın gelirlerinin tırpanlanması, doğrudan doğruya medyayı yok etmek demektir. Medya, demokrasinin ve toplumsal bilincin bel kemiğidir. Özellikle yerel medya, halkın sesini duyurabilmesi, gerçekleri ortaya koyabilmesi ve kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirebilmesi açısından hayati bir rol oynamaktadır.
Bu tedbirlerin uygulanması, yerel medyanın finansal yapısını ciddi şekilde zayıflatacak ve birçok medya kuruluşunun kapanmasına neden olacaktır. Anadolu medyasının ayakta kalması, demokrasinin sağlıklı işlemesi için elzemdir. Bu nedenle, alınan bu kararlar derhal geri çekilmeli ve medyanın özgürce faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli tüm adımlar atılmalıdır.
Bu karar, sadece medya kuruluşlarını değil, aynı zamanda özgür ve bağımsız basına güvenen milyonlarca vatandaşı da mağdur edecektir. Medyanın susturulması, toplumsal şeffaflığı ve hesap verebilirliği ortadan kaldıracaktır. Medyanın görevi, kamuoyunu bilgilendirmek ve kamu adına denetim yapmaktır. Bu görevi engellemek, toplumun bilgiye erişim hakkını gasp etmektir." dedi.
"Bu tür kararların demokrasiye vurulmuş bir darbe"
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı, "TİGAD olarak, medyanın susturulmasına ve ekonomik olarak zayıflatılmasına yönelik her türlü girişimin karşısında olduğumuzu ve bu tür kararların demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu kuvvetle belirtmek istiyoruz. Bu süreçte, tüm medya kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini ve kamuoyunu, demokrasinin teminatı olan özgür basının yanında durmaya ve bu haksız karara karşı seslerini yükseltmeye davet ediyoruz.
Daha önce de bu konuyla ilgili birçok kez basın açıklaması yapmıştık. Eğer bu yanlıştan dönülmezse, bu haksızlığa karşı gerekirse eylem hakkımızı kullanacağız. Gerekirse Ankara’ya kadar yürüyeceğiz. Bu haksızlık son bulmalıdır.
Yetkilileri acilen bu yanlıştan dönmeye ve medyanın özgürce faaliyet gösterebilmesi için gereken desteği sağlamaya çağırıyoruz. Medyanın susturulmasına yönelik her türlü girişim, demokrasimizin geleceğine yönelik bir tehdittir ve bu tehdide karşı durmak hepimizin ortak sorumluluğudur." şeklinde konuştu.