ÖZELHABER/ Çankırı, manevi zenginliğiyle tanınan bir şehir olarak, tarih boyunca pek çok önemli şahsiyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan biri de, adını tüm Çankırılılar’ın kalbinde derin izler bırakan Sabiha Anne'dir. 1927 yılında dünyaya gelen Sabiha Astarlı, köklü Çankırı ailelerinden manifaturacı esnafı İsmail ve Naile Çamahmetoğlu'nun dört kızından en küçüğüdür. Ailesinin, toplumun her kesimiyle güçlü bağları vardı ve Sabiha Anne de bu bağları ömrü boyunca pekiştirmiştir.

Sabiha Hanım, küçük yaşlardan itibaren hayatını ailesine ve toplumuna hizmet etmeye adadı. Ablalarının erken yaşta vefat etmeleri ve büyük ablasının evlenip evden ayrılması sonucu, Sabiha Hanım, ilkokuldan sonra babasının dükkânında çalışmaya başlamış ve tahsil hayatına devam edememiştir. Ancak bu zorluklar, onun karakterini pekiştirmiş ve her zaman topluma hizmet etme arzusunu güçlendirmiştir.

1947 yılında, Muhittin Beyle ile evlenen Sabiha Hanım, aynı yıl içinde Hilmi ve İsmail adında iki oğul dünyaya getirmiştir. Evlilikleri boyunca büyük bir sevgi ve saygı ile birbirlerini desteklemiş, 1989 yılına kadar 41 yıl süren bir birlikteliğe imza atmışlardır. Hilmi Efendi'nin vefatına kadar, Sabiha Hanım her zaman onun yanında yer almış, Çankırı'daki manevi misyonunu taşımaya devam etmiştir.

Sabiha Anne, manevi hayatında büyük bir örnek teşkil etmiş, Hilmi Efendi'nin vefatından sonra da kasr-ı Arifan dergâhındaki hizmetine devam etmiştir. Sadece dini nasihatlerde bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal hayatın her alanında örnek bir hanım olarak tanınmıştır. Herkesle aynı şefkatle ilgilenmiş, insanları ayırmadan sevmiş ve onlara her konuda yol göstermiştir.

Çankırı'da herkesin "Sabiha Anne" olarak bildiği bu büyük şahsiyet, hayatı boyunca dergâhına gelen misafirlerle büyük bir sabır ve şefkatle ilgilenmiş, asla şikâyet etmemiştir. Misafirlerine karşı tatlı sohbeti, etkileyici anlatımı ve derin insan sevgisiyle tanınmıştır. Aynı zamanda, sosyal ve dini konularda da her türlü soruyu cevaplayarak, insanlara doğru yolu göstermiştir.

Kanal 7 Haber Spikeri Çankırı Tuz Mağarası’ndan Seslendi: Sağlık Açısından Oldukça Faydalı Olduğu Söyleniyor Kanal 7 Haber Spikeri Çankırı Tuz Mağarası’ndan Seslendi: Sağlık Açısından Oldukça Faydalı Olduğu Söyleniyor

Sabiha Anne, manevi liderliği ve sabrı ile çevresindeki herkesi etkileyen bir figürdür. Hilmi Efendi’nin vefatından sonra, onun manevi mirasını taşımaya devam etmiştir. 7 Şubat 2010’da, Sabiha Anne de Çankırı'da yağmurlu bir günde vefat etmiş ve tüm halkın sevgiyle uğurladığı bir cenaze töreniyle, binlerce kişinin dualarıyla son yolculuğuna uğurlanmıştır.

Sabiha Anne’nin hayatı, adeta insan sevgisiyle yoğrulmuş, manevi değerleri yaşatan bir yaşamdır. O, sadece dini konularda değil, sosyal hayatın her alanında insanlara rehber olmuş ve her zaman sabırla, şefkatle insanlara hizmet etmiştir. O’nun hayatı, Çankırı’ya büyük bir manevi miras bırakmış, ardında unutulmaz izler bırakmıştır.

Çankırı halkı, Sabiha Anne'nin ölümünün ardından büyük bir manevi boşluk hissetmiştir. Ancak o, geriye sadece güzellikleri, sevgiyi ve insanlara verdiği kıymetli öğütleri bırakmıştır. Sabiha Anne, manevi misyonunu son nefesine kadar taşımış ve halkın gönlünde sonsuza kadar yaşamaya devam edecektir. Onun hayatı, tüm insanlığa örnek olacak bir yaşamdır.

Çankırılı Araştırmacı-Yazar Metin Yılmaz, " Sabiha Anne'nin vefatının üzerinden bir yıl daha geçti. Çankırı’nın manevi değerlerini yaşatan, insanlığa sevgiyi, hoşgörüyü ve merhameti en derin şekilde hissettiren bir şahsiyetin kaybı, hepimiz için büyük bir eksikliktir. Sabiha Anne, sadece Çankırı'nın değil, tüm insanlığın gönlünde iz bırakmış, yaşadığı süre boyunca çevresindekilere örnek olmuş bir kadındı.

Onun gönül dünyası, zarafeti ve içindeki derin insan sevgisi, hala bizlere ışık tutuyor. İslam'ın zarafetini, hoşgörüsünü ve güzel ahlakını hayatına yansıtan, binlerce insanın duasını alan Sabiha Anne, her zaman sevgi ve saygıyı önde tutmuş, bulunduğu her ortamda insanlara moral kaynağı olmuştur. Kendisinin yanı başında çokça vakit geçirme fırsatım olmuş, her bir anı adeta bir ders niteliği taşımıştır.

O, sadece dini nasihatlerde bulunmakla kalmaz, sosyal hayatta da her kesimden insanla ilgilenir, onların hayatlarına dokunurdu. Gönül dolusu insan sevgisiyle her kesimi kucaklayan Sabiha Anne’nin özlemi, ne yazık ki zamanla doldurulamayacak bir boşluk bırakmıştır. Çankırı’daki manevi havası, onun dergahında kendini en güzel şekilde hissediyordu.

Sabiha Anne, hayatını insanlara hizmete adamış bir hak dostuydu. O, bize hayatın anlamını, sabrın gücünü ve gerçek sevginin ne olduğunu gösterdi. Vefatından sonra bile onun hatırası, bizlere sadece kaybettiğimiz bir insanı değil, aynı zamanda bir yaşam öğretisini de anımsatmaktadır.

Ben de Çankırılı bir araştırmacı ve yazar olarak, Sabiha Anne’yi her zaman anacak, onun mirasını yaşatmaya devam edeceğim. Bu değerli şahsiyetin manevi mirası, bizlere yol gösterecek ve onu hatırlamak, onun öğretilerini hayatımıza geçirebilmek, hepimizin boynunun borcu olmalıdır. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun." dedi.

Kaynak: Berkay Tozlu