Türkiye’de badem üretiminde önde gelen illerden biri olan Adıyaman’da, 100 bin dekar arazide badem hasadı heyecanı başladı. Kahta ilçesine bağlı Belören köyü yakınlarında kurulan 330 dönümlük badem bahçesinde ilk hasat gerçekleştirildi. Hasada katılan Kahta Kaymakamı Muhammed Üsame Soysal, üreticilere bereketli bir sezon dileyerek, devletin her zaman çiftçilerin yanında olduğunu vurguladı.
Adıyaman genelinde gerçekleştirilen badem üretiminden bu yıl 20 bin ton civarında rekolte bekleniyor. Kahta Badem Birliği Başkanı Mehmet Sena Yıldırım, rekoltenin ve randımanın iyi olduğunu belirtti ancak üreticilerin fiyatlar konusunda endişeli olduğuna dikkat çekti. Yıldırım, “Geçen yıl fiyatlardan kaynaklı üreticiler kazanamadı. Bu nedenle Kahta’da 2 bin dekar, Adıyaman genelinde ise 5 bin dekar badem bahçesi söküldü. Eğer bu yıl da fiyatlar üreticiyi tatmin etmezse, sökümler devam edebilir” dedi.
Yıldırım ayrıca, sökülen bahçelerin yerine yeni bir ürün tercihinin olmadığını ve bu durumun üreticiler arasında büyük bir belirsizlik yarattığını ifade etti. Üreticilerin tek umudunun, hasadın ardından belirlenecek fiyatların tatmin edici olması ve zarar etmeden emeklerinin karşılığını alabilmek olduğunu belirtti.
Kahta Kaymakamı Muhammed Üsame Soysal ise, badem üretiminin Kahta ve Adıyaman için ne kadar önemli olduğuna vurgu yaparak, devletin çiftçilere olan desteğinin her zaman süreceğini ifade etti. Soysal, “Şu an Türkiye'deki ekili dikili alanımızın yaklaşık yüzde 10'u bizim ilçemizdeki badem alanında. Bu nedenle devlet olarak bu alana çok önem veriyoruz. Adıyaman'daki toplam badem ekili dikili alanın yarısı bizim ilçemizde bulunuyor. Devlet olarak bu anlamda çiftçilerimize ve üreticilerimize desteğimiz özellikle her zaman olacak. 2024 yılı çiftçilerimiz için bol ve bereketli geçsin, inşallah hepimize hayırlı olsun” dedi.
Hasat döneminin başlamasıyla birlikte üreticiler, emeklerinin karşılığını alabilmek ve fiyatların istedikleri seviyede olması için umutla bekliyor. Adıyaman’ın badem üretiminde Türkiye genelinde ön sıralarda yer alması, bu sürecin hem ekonomik açıdan hem de tarımsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığını gösteriyor.