Bugün, dünya genelinde viral hepatitlerin farkındalığını artırmayı ve önlemlerin alınmasını hedefleyen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak kutlanıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, bu yılın temasının "Harekete Geçme Zamanı" olarak belirlendiğini belirterek, "Dünya çapında tahminen 354 milyon kişi hepatit B veya C ile yaşıyor. Bu hastaların çoğu test ve tedaviye ulaşamıyor" dedi.

DSÖ tarafından yapılan araştırmalar, aşılama, tanı testleri, ilaçlar ve eğitim kampanyalarıyla 2030 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde yaklaşık 4,5 milyon erken ölümün önlenebileceğini ortaya koydu.

Biruni Üniversitesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, dünya genelinde viral hepatitlerin ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Hepatit, çeşitli bulaşıcı virüslerin ve bulaşıcı olmayan ajanların neden olduğu, bazen ölümcül olabilen çeşitli sağlık sorunlarına yol açan karaciğerin iltihaplanması durumudur. Hepatit virüsünün A, B, C, D ve E tipleri olarak adlandırılan beş ana türü vardır. Hepsi karaciğer hastalığına neden olabilir ancak bulaşma yolları, hastalığın şiddeti, coğrafi dağılım ve korunma gibi açılardan farklılık gösterir" dedi.

Doç. Dr. Öztürk, özellikle hepatit B ve C'nin yüz milyonlarca insanda kronik hastalığa neden olduğunu ve bu durumun karaciğer sirozu ve kanserine yol açabileceğini belirtti. "Dünya çapında tahminen 354 milyon kişi hepatit B veya C ile yaşıyor ve bu hastaların çoğu için test ve tedaviye ulaşamıyor" şeklinde konuştu.

Hepatitlerin bulaşma yolları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Öztürk, "Hepatit A ve E genellikle kontamine olmuş su ve yiyeceklerle bulaşır ve genellikle kronikleşmez. Türkiye'de hepatit A aşısı, bu hastalığın yayılmasını önemli ölçüde azaltmıştır. Hepatit B ve C ise kan, kan ürünleri ve cinsel yolla bulaşabilir. Türkiye'de hepatit B taşıyıcı sayısının yüzde 5 olduğu tahmin edilmektedir" dedi.

Birbirimize Candan Bağlanıyoruz! Birbirimize Candan Bağlanıyoruz!

Özellikle hepatit C enfeksiyonunun belirti vermediği için tanının geç konulabildiğini belirten Doç. Dr. Öztürk, "Hepatit C'nin prevalansı ülkemizde yüzde 0.5-1 arasında değişmektedir. Tedavisi ağızdan alınan ilaçlarla yapılabilmektedir ancak tedavi maliyetleri yüksektir" diye ekledi.

Doç. Dr. Öztürk, hepatitlerle mücadelede toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, "Farkındalığın artırılması, ulusal aşılama programlarının etkin bir şekilde uygulanması, hijyen ve sterilite kurallarına dikkat edilmesi, riskli gruplarda tarama ve tedavi programlarının yürütülmesi hayati önem taşıyor" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı