ÖZEL HABER/Okul sezonunun başlamasıyla birlikte, Çankırı’daki vatandaşlar çarşı ve pazarlara akın ederek çocukları için okul alışverişi yapıyor. Defter, kalem ve silgi gibi temel kırtasiye malzemelerinin ardından, sıra okul kıyafetlerine geldiğinde ise vatandaşlar etiket fiyatlarının yüksekliği karşısında şaşkınlık yaşıyor.
Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okul kıyafetleriyle ilgili herhangi bir düzenleme yapıp yapmadığı ise belirsiz. Daha önce, okul forması zorunluluğunun kaldırıldığı ve öğrencilerin kendi kıyafetlerini seçme hakkına sahip olduğu belirtilmişti. Ancak, bu uygulamanın yeniden gündeme gelmesi ve bazı mağazaların veya firmaların bu alanda tekelleşmesi, vatandaşların kafasını karıştırmış durumda.
Bir öğrenci için okul kıyafetlerinin maliyeti 1800₺ ile 1900₺ arasında değişirken, bu tutara ayakkabı ve mont gibi diğer gereksinimler dahil değil. Üç çocuklu bir aile, sadece okul forması için yaklaşık 5700₺ harcama yapmak zorunda kalıyor. Bu maliyetler göz önüne alındığında, kırtasiye malzemeleri ile birlikte toplam harcamanın çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Asgari ücretle geçinen bir ailenin bu yükü nasıl taşıyacağı ise soru işareti oluşturuyor.
Çankırı’daki vatandaşlar, okul kıyafetleri ve diğer okul gereçleri konusundaki yüksek fiyatların yanı sıra, belirli firmaların bu alanda neden tekelleştiğini sorguluyor. Eğitim harcamalarının giderek arttığı bir ortamda, ailelerin ekonomik yükü daha da ağırlaşıyor. Bir yandan kalite ve düzen arayışı sürerken, diğer yandan vatandaşların bu yükü nasıl taşıyacağı konusunda endişeler artıyor.
Bu durum, bazı çevrelerde “birileri kazansın mı?” sorusunu gündeme getiriyor. Alışveriş yapan vatandaşlar, eğitimle ilgili ihtiyaçların karşılanmasında neden bu kadar yüksek maliyetler ve sınırlı seçeneklerle karşı karşıya kaldıklarını sorguluyor.
Çankırı’da okulların açılmasıyla birlikte, okul kıyafeti ve gereçlerini almak için mağazalara giden Elif Y., “Tek çocuğuma bu ürünleri alırken, bir gariplik olduğunu fark ediyorum. Bu tekelleşme ve sistemin yükü halk için oldukça zorlayıcı. Asgari ücretle geçinen üç çocuklu ya da dört çocuklu bir aile, bu yükün altından nasıl kalkabilir? Bir noktada, biz vatandaşlar ve satıcılar olarak vicdansızlaşmış gibiyiz. Kimse kimsenin durumunu anlamaz hale gelmiş” şeklinde konuştu.
HABER: Burak Kaya
