ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump, Panama Kanalı üzerinden geçen ABD gemilerine uygulanan ücretleri "haksız" ve "adaletsiz" olarak nitelendirerek, kanalın tam olarak ve sorgusuz sualsiz ABD'ye iade edilmesini talep etti. Trump, başkanlık görevine başlamadan önce Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Panama'nın ABD donanması ve ticaret gemilerine yönelik uyguladığı ücretleri eleştirerek, "Ülkemizin bu şekilde soyulmasına derhal son verilecektir" dedi.

Trump, açıklamasında Çin'in kanal çevresindeki artan etkisine de dikkat çekerek, Panama Kanalı'nın yönetiminin sadece Panama'ya ait olduğunu vurguladı. "Bu bölgeyi yönetmek sadece Panama'ya aittir, Çin'e ya da başka bir ülkeye değil" diyen Trump, kanalın yanlış ellere geçmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini belirtti. Trump, Panama'nın kanalın güvenli, verimli ve güvenilir bir şekilde işletilememesi durumunda harekete geçeceklerini ve kanalın ABD'ye iade edilmesi için gerekli adımları atacaklarını ifade etti.

Panama Kanalı'nın yapımına 1881 yılında Fransa tarafından başlandı, ancak maliyetlerin artması ve işçiler arasında salgın hastalıkların yayılması nedeniyle inşaat durduruldu. 1904 yılında ABD, kanalın yapımını devralarak projeyi tamamladı ve kanal 1914'te faaliyete geçti. Ancak, 1977 yılında dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter ile Panama arasında imzalanan anlaşma sonucu kanalın kontrolü, 1999 yılında tamamen Panama'ya devredildi.

Suriye'de Esad Rejimi'nin tankları terk edildi Suriye'de Esad Rejimi'nin tankları terk edildi

Trump'ın Panama Kanalı ile ilgili açıklamaları, Panama yetkililerinden herhangi bir yanıt almadı. Ancak, Trump’ın "Önce Amerika" politikasının bir parçası olarak Panama Kanalı'na yönelik bu açıklamalar, küresel ticaretin önemli geçiş noktalarından biri olan bu kanalın geleceği hakkında yeni tartışmalar başlatabilir. Trump, ABD’nin ekonomik çıkarlarını savunmaya devam edeceğini ve Panama Kanalı'ndaki haksız ücretlendirmelere son verileceğini belirtti.

Trump’ın bu açıklamaları, özellikle Panama Kanalı’nın tarihsel önemi ve Amerika’nın bölgedeki stratejik çıkarları göz önüne alındığında, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi olabilir.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı