Travma sonrasında sosyal desteğin iyileşme sürecindeki önemine dikkat çeken Prof. Dr. Hülya Ensari, yardım isteyen ve duygularını başkalarıyla paylaşan kişilerin daha hızlı iyileştiklerini vurguladı. Sosyal desteği az olan, duygularını ifade etmeyen ve sorunlarını paylaşmayan bireylerde ise depresyonun daha sık görülebildiğine dikkat çekti. Ensari, travmatik yas sürecinde profesyonel yardım almanın önemini de belirtti.

Atlas Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hülya Ensari, ruhsal travmanın, kişiyi aşırı korkutan, çaresizlik hissettiren beklenmedik olaylar sonucu gelişen etkiler olduğunu ifade etti. Ensari, "Eğer bir olay, korku, dehşet ya da çaresizlik hissine yol açıyorsa ve kişinin kendisi ya da yakınlarının ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalması söz konusuysa, bu olay ruhsal travma olarak adlandırılır" dedi.

Ruhsal travmanın ardından en sık görülen hastalıklar arasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve depresyon yer aldığını belirten Ensari, TSSB belirtileri arasında uykusuzluk, kabuslar, olayla ilgili rahatsız edici anıların sıkça hatırlanması ve olayın tekrarlanacağı korkusunun bulunduğunu söyledi. Ayrıca, bireylerin bu süreçte kolayca irkilme, çabuk sinirlenme, huzursuzluk ve olayları hatırlatan durumlarda kaçınma gibi belirtiler de yaşayabileceğini ekledi.

Bolu Kartalkaya’daki yangın faciası özelinde, insan eliyle gerçekleşen travmaların etkilerinin daha yoğun olduğunu belirten Ensari, "Yangın sırasında hayatını kaybedenlerin yakınları ve bu olaya tanık olanlar, ciddi ruhsal travma etkisi yaşayabilir. Bir olayın ruhsal travma oluşturma derecesi ise kişisel, çevresel ve sosyal faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir" dedi.

Travmatik yas süreciyle başa çıkmak için yardıma başvurmanın önemini vurgulayan Ensari, "Çoğu kişi için yoğun keder duyguları zamanla azalır ve genellikle 6 ay içinde hafiflemeye başlar. Ancak travmatik yas sürecinde bu duygular çok daha uzun süre devam edebilir ve kişiyi ruhsal tedaviye yönlendirebilir" dedi.

Prof. Dr. Hülya Ensari, travmatik yas süreci ile başa çıkabilmek için şunları önerdi: "Duyguların yaşanmasına izin vermek, güvenilir insanlarla dertleşmek, yazı yazmak veya günlük tutmak faydalı olabilir. Ayrıca, iyi beslenmek, egzersiz yapmak ve yeterince uyumak, iyileşme sürecinde önemli rol oynar. Sosyal destek almak ve alkol ya da uyuşturucu gibi maddelerden kaçınmak da son derece kritik."

Ensari, travma sonrasında sosyal desteğin büyük önem taşıdığını belirtti. Yardım arayan ve sorunlarını paylaşan kişilerin daha hızlı iyileştiklerini, buna karşın duygularını bastıran ve paylaşmayanlarda depresyon riskinin daha fazla olduğunu söyledi.

Ambulansın Önü Açılıyor! Çankırı’da “Fermuar Sistemi” İçin Büyük Adım Ambulansın Önü Açılıyor! Çankırı’da “Fermuar Sistemi” İçin Büyük Adım

Prof. Dr. Ensari, TSSB ile birlikte en sık görülen diğer ruhsal hastalığın depresyon olduğunu belirtti. Ayrıca, aşırı alkol ya da madde kullanımı ve anksiyete bozukluklarının da travma sonrası ortaya çıkabileceğini kaydetti. Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Ensari, bu süreçte gecikmeden ruh sağlığı uzmanından yardım alınması gerektiğini söyledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı