Nazım Daştan, Kuzey ve Doğu Suriye’deki çatışmaların, savaşların ve insani trajedilerin perde arkasını cesaretiyle açığa çıkaran bir gazeteciydi. 8 Aralık 2024’te Tışrin Barajı ve Qerekozak Köprüsü çevresinde meydana gelen trajik bir olayda hayatını kaybetmesi, gazetecilik dünyası için derin bir kayıp olarak kabul edildi. Peki, bu cesur gazetecinin hayatı ve kariyerinde neler öne çıkıyordu?
Nazım Daştan kimdir?
Daştan, 27 Ağustos 1992’de Ağrı’nın Diyadi köyünde dünyaya geldi. Çocukluk yıllarını burada geçirdikten sonra lise eğitimini tamamladı ve 2011’de Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon bölümüne başladı. Üniversite yaşamı sırasında Kürt medyasıyla tanıştı ve gazeteciliğe olan ilgisini bu dönemde geliştirdi.
Profesyonel gazetecilik kariyerine 2012 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) başladı. İlk dönemlerinde haber muhabiri olarak görev aldı ve bölgede yaşanan önemli olayları yerinde takip etti. Orta Doğu’daki savaşlar ve çatışmalar, onun kariyerini şekillendiren önemli kırılma noktaları oldu.
2014 yılında IŞİD’in saldırıları nedeniyle Rojava’ya geçerek Afrin ve Kobanê’deki sıcak çatışmaları takip etti. Aynı yıl, IŞİD militanları ile Türk Silahlı Kuvvetleri askerlerinin yan yana durduğu görüntüleri kaydetmesi, cesaretini ve hakikati ortaya çıkarmaya olan bağlılığını gözler önüne serdi.
Bir diğer önemli dönüm noktası, 2015’te Şırnak’ın Silopi ilçesinde gerçekleşti. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından bölgedeki hak ihlallerini belgeleyip haberleştirdi. Daştan, bu süreçte Türkiye’nin iç bölgelerinde yaşanan insan hakları sorunlarını uluslararası kamuoyuna taşımayı başardı.
2016’da mesleki faaliyetleri sırasında Gaziantep’te gözaltına alınarak "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandı ve 5 ay hapis yattı. Ancak bu süreç onun gazetecilik tutkusunu kırmadı. Serbest bırakıldıktan hemen sonra çalışmalarına devam ederek Suruç ve Kobanê’deki çatışmalarda yeniden sahada yer aldı.
Gazetecilik kariyeri boyunca birçok dikkat çekici çalışmaya imza atan Daştan, Afrin’de sivillere yönelik bombardımanda 21 kişinin hayatını kaybettiği vahşeti fotoğrafladı. Bu çalışma kendisine 26. Musa Anter Gazetecilik Ödülü’nü kazandırdı. Ayrıca, Şengal’deki IŞİD katliamından kurtulanların hikayelerini anlattığı "73" adlı kısa belgeseli ile büyük övgü topladı. Daştan’ın eserleri, savaşların insanlık üzerindeki derin etkilerini yansıtırken onun gerçeği arama konusundaki kararlılığını simgeliyordu.
Son yıllarında Suriye’de yaşanan gelişmeleri dünya kamuoyuna aktarmaya odaklanan Nazım Daştan, savaşı en yakından izleyerek kayıp hayatları, yerinden edilen insanları ve çatışmaların devasa yıkımını gözler önüne sermeyi sürdürdü. Ancak 8 Aralık 2024’te Tışrin Barajı ve Qerekozak Köprüsü civarında hayatını kaybetmesiyle, bu cesur çaba son buldu.
Daştan’ın ölümü sadece ailesi ve yakın çevresini değil, aynı zamanda gazetecilik topluluğunu derinden sarstı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği onun mirasını şu şekilde özetledi: Nazım ve Cihan, Kuzey ve Doğu Suriye’de savaşın gerçeklerini halka aktaran iki değerli gazeteciydi. Onların iz bırakan çalışmaları, hakikat uğruna mücadele edenlerin yolunu aydınlatmaya devam edecek.
Nazım Daştan neden ve nasıl öldürüldü?
Nazım Daştan, 8 Aralık 2024 tarihinde Suriye'nin kuzeyindeki Tışrin Barajı ve Qerekozak Köprüsü çevresinde düzenlenen bir hava saldırısında hayatını kaybetti. Saldırının, Türkiye'ye ait olduğu iddia edilen bir Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülüyor. Daştan, bölgede devam eden çatışmaları takip ederken tehlikeli koşullar altında görev yapıyordu.
Suriye'nin kuzeyindeki olayları dünya kamuoyuna aktarmayı amaçlayan bir gazeteci olarak, Daştan özellikle savaşın ve çatışmaların gerçek yüzünü gözler önüne sermeye çalıştı. Çalışmalarıyla uluslararası kamuoyunun dikkatini bölgedeki insani krizlere çekmeye odaklanmıştı. Bu saldırı, gazetecilik yapan bir bireyi hedef alarak basın özgürlüğünü ihlal etmiş ve savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilerin karşı karşıya kaldığı tehditleri bir kez daha gündeme getirmiştir.
Saldırı sonrası basın özgürlüğü savunucuları ve meslek örgütleri tarafından sert tepkiler geldi. Bu tür eylemlerin gazetecilerin çalışmalarını engellemeye yönelik olduğu kuvvetle vurgulandı. Nazım Daştan’ın ölümü, gazeteciliğin özellikle savaş bölgelerinde ne kadar riskli ve tehlikeli bir meslek olduğunu tekrar acı bir şekilde hatırlattı.
Nazım Daştan'ın dikkat çeken haberleri
- İşte Türkiye'nin IŞİD'e desteğinin kanıtları
- Daştan: Kalemimizi daha fazla halka adayacağız
- DAİŞ'in kuryesi konuştu
- Annesi Franco'ya karşı savaştı, kendisi DAİŞ'e karşı savaşıyor
- Rakka'da özgürlüğün fotoğrafları
- YPJ Baxoz'a bayrak dikti: Dünya kadınlarına Newroz armağanı olsun
- Efrin savunmasının mutfağında direniş pişiyor
- Dayê Şemê Irak askerlerine set oldu: Şengal'e hiçbiriniz geçemezsiniz
- Hesekê’de DAİŞ'in kaçmaya çalıştığı Sina Cezaevi’ni görüntüledik
- Halep'teki gelişmeler NATO operasyonu mu?
Nazım Daştan kaç yaşındaydı?
Nazım Daştan, 27 Ağustos 1992 doğumlu olduğu için, 8 Aralık 2024 tarihinde hayatını kaybettiğinde 32 yaşındaydı.
Nazım Daştan nerede çalışıyordu?
Nazım Daştan, gazetecilik kariyerine Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) muhabir olarak başlamıştı. Ayrıca, Kuzey ve Doğu Suriye'deki çatışmaların ve savaşların haberlerini dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla çeşitli yerel ve uluslararası medya organlarında da çalışıyordu. Daştan, özellikle Rojava, Afrin, Kobanê gibi bölgelerdeki çatışmaları ve insani krizleri yerinden takip ederek, savaşın gerçeklerini belgelemeye büyük özen göstermişti.