ÖZELHABER/ Çankırı’nın tarihi dokularından biri olan Uzunyol Caddesi, genç bir sanatçının iç dünyasını yansıttığı etkileyici bir sergiye ev sahipliği yaptı. Selahattin İnal Güzel Sanatlar Lisesi 12. sınıf öğrencisi Mehe Zelkha, “Baharın Fırça İzleri” adını verdiği ilk kişisel sergisini açarak sanatseverleri görsel bir yolculuğa çıkardı.
Irak Türkmeni olan Zelkha, çocukluğundan beri iç dünyasında büyüttüğü sanat tutkusunu, doğanın yeniden doğuşu ve baharın coşkusuyla birleştirerek eserlerine yansıttı. Sergide yer alan 34 adet tabloyla, doğanın canlı renklerini, çiçeklerin zarafetini ve duyguların derinliğini izleyicilere başarıyla aktarıyor. Genç sanatçı, özellikle mavi tonlarını ön plana çıkararak umut, dinginlik ve huzur gibi duyguları izleyiciye hissettirmeyi amaçlıyor.
Serginin organizasyonunda yer alan Selahattin İnal Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü İbrahim Gökmen, bu özel serginin hem Mehe Zelkha’nın başarısını görünür kılmak hem de öğrencileri sanata teşvik etmek amacıyla düzenlendiğini belirtti. Gökmen;
"Sergimiz, 12. sınıf öğrencimiz Mehhe Zelkha tarafından hazırlanmış bir sergidir. Eserlerin tamamı kendisine ait. Kendisi çok başarılı bir öğrencimiz. Iraklı Türkmen asıllı bir öğrencimiz ve başarılı çalışmaları olduğu için onu desteklemek ve bu başarıyı görünür kılmak adına böyle bir sergi düzenledik. Aynı zamanda bu sergiyi, tarihi sokakla ve baharın gelişiyle eşleştirerek daha anlamlı bir hale getirmek istedik. Güzel bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Öğrencimize ve emek veren öğretmenlerimize, sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Toplamda 34 eserimiz var. Hepsi yağlı boya tekniğiyle hazırlanmış ve çerçevelenerek tüm Çankırı halkının beğenisine sunulmuştur. Sergimiz sadece bugüne özel. Akşam saatlerinde toplanacak." şeklinde konuştu.
Mehe Zelkha ise sergiyle ilgili yaptığı açıklamada, resim yapma fikrinin 10. sınıfta başladığını ve yaz tatili boyunca eserlerini üretmeye devam ettiğini dile getirdi. Mehe Zelkha;
"Sergi açma fikri aklıma 10. sınıftayken geldi. Yaz tatilinde kendi eserlerimi yapmaya başladım ve bu süreç 11. sınıfın başına kadar sürdü. Sonunda sergimi açtım. Öğretmenlerimin yardımı ve okulun desteğiyle toplamda 34 eserim ortaya çıktı. Çoğunlukla ilkbahar, deniz, çiçekler gibi doğal ve güzel şeylerden ilham aldım. İnsanların bu zamanda unuttuğu doğayı, yeşilliği tekrar hatırlatmak; güzellikleri yeniden göstermek ve insanları mutlu edebilen resimler yapmak istedim. İlk yaptığım resim... O resimle yola çıktım. Renklerin insan psikolojisini çok etkilediğini düşünüyorum. Özellikle mavi tonları kullanarak arka planda bir bilinmezliğin içinden renk patlatmak, bir güzelliği öne çıkarmak istedim. Her zaman insanların umudunu yaşatmak istiyorum. Tüm resimlerimde de bunu yansıtmaya çalıştım. İlham aldığım bir resim olduğu için ona kendi ismimi koyamadım. Zaten ilham aldığım eserler olduğu için bir isim koyamadım. Şimdilik isimsiz, ama ileride tamamen kendi çalışmalarımı yaparak isimlendirmeyi düşünüyorum. Geleceğe dair tek bir hedef koymak istemiyorum. Şimdiden ne olacağını bilemem. Türkiye’deki geleceğim de net değil. Hayat ne getirirse ona göre bir yaşam biçimi oluşturmak istiyorum. Bütün ressamların kalbinde resim bir yerlerde hep vardır. İçinde olmasa da altında bir yerlerde hep bağ kurarlar. Ben de mutlaka kalbimde yaşatırım. Profesyonel olmasam da kendi çalışmalarımı yapmaya devam ederim." sözleriyle duygularını paylaştı.
Sergi, Çankırı’da tarihi yapıların restorasyonu ve kültürel dönüşüm sürecine katkı sunan önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Hazimiye Gazozcusu sahibi Aybars Şentürk de bu etkinliğin sadece bir sergi değil, aynı zamanda kente değer katan kültürel bir buluşma olduğunu vurguladı. Şentürk,;
"Biz Hazine Hazırsu'nun ilk kuruluşundan itibaren bu işe bir hayalle girdik. Amacımız sadece bir işletme kurmak değil, Çankırı’ya renk ve güzellik katmaktı. Bu düşüncenin bir benzerini eski dükkanımızda, Hazine Hazırsu’nun başında da gerçekleştirmiştik. Bu sene Selahattin İnal Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü İbrahim Hoca böyle bir organizasyon yapmaktan bahsedince, biz de seve seve bu işin içinde yer almak istedik. Zaten bu uzun yola çıkarken, bu işletmeyi buraya taşıdığımızda, hedefimiz yalnızca ticari faaliyet değildi. Özellikle dışarıdan gelen misafirlerin, Çankırı’da da güzel işlerin yapılabildiğini, güzel renklerin var olduğunu görmesini çok istiyorduk, bunu arzuluyorduk. Vali Beyimizin desteğiyle başlayan Turistik Tuz Ekspresi sayesinde, bizim için uzun yol da bir başlangıç oldu. Bu sanatsal etkinlik de, inşallah bundan sonrası için çok daha iyi, büyük bir adım oldu. Bundan sonraki etkinliklerin de artarak ve renklilik kazanarak devam edeceğine inanıyoruz. Tarihin ve sanatın buluştuğu bir yer burası ve gerçekten de bu şekilde kullanılmalı. Çünkü burası Çankırı’nın ilk yerleşim yeri. Aslında terk edilmiş bir bölgeydi. Ancak Çankırı Belediyesi'nin gastronomi çalışmaları, ardından Tuz Ekspresi’nin devreye girmesi ve burada İmaret Kahvecisi, Hazine Hazırsu ve Kasım Bey Helvacısı gibi turizme yönelik işletmelerin açılmasıyla birlikte bugün ilk adımını attığımız sanatsal etkinlikler, o arzuladığımız tarih ve sanat bütünleşmesini sağladı. İnşallah bu etkinlikler büyüyerek devam edecek. Biz de bu amaçla, şehrimize katkı sağlamak için elimizden geleni yapacağız." ifadelerinde bulundu.
Sadece bir gün açık kalan sergi, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Akşam saatlerinde kapanan “Baharın Fırça İzleri” sergisi, Çankırı’nın kültürel hafızasına genç bir ressamın renkli izlerini bıraktı. Mehe Zelkha ise bundan sonra da sanatla iç içe bir yaşam hayal ettiğini belirtti.
