Başak Gazetesi Köşe Yazarı Bahri Çolpan, Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği'nin Çankırı'da düzenlediği kongre ve çalıştay izlenimlerini okuyucularıyla paylaştı. Çolpan, üç gün süren ziyaretinde Çankırı'nın tarihi ve kültürel zenginliklerine dikkat çekti.
Çankırı'nın doğal güzelliklerinden etkilenen Çolpan, özellikle Tuz Mağarası'nın büyüleyici atmosferine vurgu yaptı. Dünyanın en kaliteli tuzunun organik olarak çıkarıldığı bu mağaranın görülmeye değer olduğunu belirtti.
Çolpan, Şabanözü ilçesindeki Gürpınar Yaren Evi'nde yaşadığı deneyimi de detaylı bir şekilde anlattı. Türkiye'nin en büyük çadırlarından birinde gerçekleşen yaren geleneğinin, sıkı kurallarıyla dikkat çektiğini ifade etti. Yaren geleneğinin disiplini ve geleneklere bağlılığı, Çolpan'ı etkileyen unsurlar arasında yer aldı.
Çankırı'nın tarihi önemine de değinen Çolpan, Şehitler Müzesi'nin etkileyici olduğunu belirtti. 267 şehidin kıyafetleri ve fotoğraflarının sergilendiği müzenin, ziyaretçilere duygusal anlar yaşattığını ifade etti.
Çankırı'nın doğal güzelliklerinin simgesi olan Ilgaz Dağı'nı da ziyaret eden Çolpan, kayak merkezinin modern tesisleriyle kış turizmine uygun olduğunu söyledi. Ilgaz Dağı'nın, Zorkun Yaylası gibi yüksek bir bölgede yer aldığını ancak daha bakımlı ve donanımlı olduğunu belirtti.
Çankırı'da dolu dolu geçen üç günün ardından şehirden ayrılan Çolpan, Çankırı'nın sıcakkanlı insanlarını ve güzel anılarını unutmayacağını belirtti. "Elveda Çankırı... Seni ve tanıdığımız güzel insanlarını asla unutmayacağız. Kalbimizin en güzel yerinde her zaman olacaksınız." sözleriyle Çankırı'ya veda etti.
Çolpan köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
Merhaba saygıdeğer okurlarımız,
Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği olağan kongre ve yeni nesil gazetecilik çalıştayı için üç gün Çankırı’da misafir olduk.
Çankırılılar, havanın buz gibi olmasına rağmen, son derece sıcakkanlı ve misafirperver insanlardır. Çankırı’ya gelen misafirlere büyük ilgi gösteriyorlar. Çalıştayın yanı sıra gezdiğimiz turistik bölgeler de oldukça etkileyiciydi.
Çankırı’da bulunan Tuz Mağarası gerçekten büyüleyiciydi. Dünyanın en kaliteli tuzunun burada üretildiğini öğrendik. Bu tuz, gölden değil, dağın içinden tamamen organik olarak çıkarılıyor.
Dün gece, Çankırı’nın Şabanözü ilçesine bağlı Gürpınar Yarenevi’nin misafiri olduk. Gürpınar Yarenevi, Türkiye’nin en büyük çadırından birinden oluşuyor. Bu dev çadır, Kırgızistan’dan gelen ekiplerin katkılarıyla kurulmuş. İçerisine 500 kişi sığabilecek kapasitededir. Ancak Yarenevi’ne girmek öyle kolay değil; burada katı kurallar geçerlidir. İçeride “başağa”, “yardımcı ağa” ve “yaren ağalar” bulunuyor. Çadırın içinde makam mevki kim olursa olsun hiçbir önem arz etmiyor ve başağa ne derse o oluyor.
Çadıra girerken başağa ve yardımcı ağaya selam vermeden oturmak yasak. Onlar oturmanızı söylemeden kesinlikle oturamazsınız. Üstelik başağa nasıl oturuyorsa, misafirler de aynı şekilde oturmak zorundadır. Çadır içinde rastgele konuşmak yasak; aksi takdirde ceza alabilirsiniz. Dün gece, kendi aralarında konuşan bazı kişiler bu kurala uymadığı için cezalandırıldı.
Yarenevi’nin en ilginç geleneklerinden biri de misafirler ayrıldıktan sonra yapılan kendi aralarında yapılan“mahkeme” idi. Misafir ağırlarken hata yapan kişiler, kendi aralarında cezalandırılıyor. En büyük ceza ise hata yapan birinin ayakkabısının ters çevrilmesiymiş. Bu ceza, idam kadar ağır kabul ediliyor. Ayakkabısı ters çevrilen kişi, köyde artık adam yerine konulmuyor ve kimse onunla konuşmuyor. Türkiye’de yaşayan herkesin burayı görmesini öneriyorum.
Çankırı’daki bir diğer durağımız ise Şehitler Müzesi oldu. 267 şehidi bulunan Çankırı’nın tüm şehitlerinin kıyafetleri ve fotoğrafları burada sergileniyor.
Çankırı’ya gelip de türkülerde sıkça duyduğumuz “Ilgaz, Anadolu’nun sen yüce bir dağısın” dizeleriyle hafızalarımıza kazınan Ilgaz Dağı’nı ve kayak merkezini de görmeden dönmek olmazdı. Ilgaz Dağı, bizim Zorkun Yaylası gibi yüksek bir bölgede yer alıyor. Ancak burası oldukça bakımlı ve kış turizmi için tüm tesisler eksiksiz olarak oluşturulmuş. Ilgaz’a gelen herkes konaklama yapabilir. Günübirlik ziyaret edenler için de tüm sosyal imkanlar mevcuttur.
Çankırı’da dolu dolu geçen üç günlük bir çalışma gerçekleştirdik. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak oldukça keyifliydi. Bugün Çankırı’dan ayrılıyoruz.
Elveda Çankırı… Seni ve tanıdığımız güzel insanlarını asla unutmayacağız. Kalbimizin en güzel yerinde her zaman olacaksınız.