Çankırı’da bulunan ve dünyanın en büyük tuz rezervlerinden biri olarak kabul edilen Tuz Mağarası, sadece doğal zenginliğiyle değil, içindeki gizemlerle de dikkat çekiyor. Mağarayı ziyaret edenler, 300 yıl önce tuz yatağına düşerek ölen bir eşeğin çürümeyen cesediyle karşılaşıyor.
Tuzun Koruyucu Gücü: 300 Yıllık Eşek Cesedi!
Günlük 1500 ton tuz çıkarılan Çankırı Tuz Mağarası’nda, yüzyıllardır bozulmadan kalan bir eşek cesedi ziyaretçileri hayrete düşürüyor. Rivayete göre, bu eşek bölgede yaşayan Keloğlan’a aitti ve tuzun içinde kaldığı için hiçbir şekilde çürümedi. Eşek, bir dönem Ankara’daki bir müzeye götürülse de, doğal ortamından uzaklaşınca çürümeye başlamış ve tekrar Tuz Mağarası’na getirilerek koruma altına alınmıştır.
Mağarada Yalnızca Eşek mi Var?
Hititler döneminden bu yana tuz üretiminin yapıldığı mağarada, sadece eşek değil, çürümemiş tavşan ve tilki cesetleri de sergileniyor. Tuzun koruyucu özelliği sayesinde bozulmadan kalan bu hayvanlar, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca, mağara içerisinde geçmiş dönemlerde kullanılan tuz çıkarma ve taşıma araçları da görülebiliyor.
Gazetecilerden Yoğun İlgi
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgen liderliğindeki gazeteci heyeti, Çankırı’ya gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Tuz Mağarası’nda incelemelerde bulundu. Bölgenin doğal ve kültürel mirasının tanıtılmasını amaçlayan bu etkinlik, basın mensuplarının yoğun ilgisiyle karşılandı.
Çankırı Tuz Mağarası, hem tarihî hem de bilimsel açıdan büyük bir öneme sahip olmaya devam ediyor. Peki, tuzun bu mucizevi koruyucu etkisi başka hangi sırları saklıyor? Bilim insanları bu konuyu araştırmaya devam ederken, mağara ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.