Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölüm haberinin ardından örgüt içindeki iktidar kavgaları gün yüzüne çıkmaya başladı. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre, örgütün sahip olduğu güç ve mali kaynakları kontrol etmek isteyenler arasında ciddi bir mücadele yaşanıyor.
Gülen’in vefatının ardından, liderlik için en öne çıkan isimler arasında Mustafa Özcan ve Abdullah Aymaz yer alıyor. Terörist Mustafa Özcan, ABD ayağını yöneten ve Gülen’in Pennsylvania’daki çiftliğinde her zaman yanında olan bir figür olarak tanınıyor. Özcan, örgütün finansal kaynaklarını kontrol eden “Uzun Cevdet” lakaplı Cevdet Türkyolu ile birlikte, Gülen’in ölümüne kadar en etkili isimler arasında sayılıyordu. Özcan’ın destekçileri arasında Türkyolu, İsmet Aksoy, Naci Tosun, Muhammed Çetin, Ekrem Dumanlı ve Adem Kalaç bulunuyor. Özcan, örgüt içinde misyon adamı olarak biliniyor ve etkisini sürdürmek için her türlü tavizi vermeye hazır olduğu söyleniyor.
İkinci önemli isim olan Abdullah Aymaz ise örgütün Almanya kanadını yönetiyor. Aymaz, yüksek egolu kişiliğiyle dikkat çekerken, kulislerdeki becerileriyle tanınıyor. Ancak tabanda düşük bir kredisi olduğu belirtiliyor. Aymaz’ı destekleyen isimler arasında Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Talip Büyük, İsmail Cingöz, Hüseyin Karakuş ve Bilal Karaduman bulunuyor. Ancak bu isimler arasında yalnızca Talip Büyük, yeni icra heyetinde yer alıyor.
Mustafa Özcan’ın kontrolündeki gruplar, örgütün karar alma mekanizmalarında büyük bir etkiye sahip. Özcan, “Hizmet için gerekirse şeytanla bile istişare ederim” şeklindeki sözleriyle biliniyor. Diğer yandan, finansal konularda hassasiyeti ile tanınan İsmet Aksoy, örgütün kasası olarak anılıyor. Naci Tosun ise Özcan tarafından devredilen Kaynak Holding’in sahibi olarak, mevcut sistemi destekleyen bir isim olarak biliniyor.
Örgütteki liderlik mücadelesinin bu denli yoğunlaşması, Fetullah Gülen’in ölümünün ardından örgütün geleceği hakkında belirsizlikler oluşturuyor. Şu an için, Mustafa Özcan ve Abdullah Aymaz arasındaki bu çekişme, FETÖ’nün uluslararası etkisini de belirleyecek önemli bir süreç olarak değerlendiriliyor.
