ÖZELHABER/ Çankırı'nın amatör futbol tarihine adını altın harflerle kazıyan Şeref Kalfa, gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutarak sahalara kazandıran, onlara hem futbolu hem de yaşamı öğreten bir spor adamıydı. Asıl adı Şerafettin Arık olan Kalfa, 15 Nisan 1927’de Çankırı’nın Şıh Osman Mahallesi’nde doğdu. Babası imam olan Mehmet Efendi, annesi ise Hacer Hanım’dı. Ailesi tarafından "Hoca’nın Oğlu" olarak da anılan Şeref Kalfa, küçük yaşta büyük bir sorumlulukla karşı karşıya kaldı. 10 yaşında babasını kaybeden Kalfa, ailesine destek olmak amacıyla çalışma hayatına atılmak zorunda kaldı.
Genç yaşlarda başladığı fırıncılık mesleğinde, ahi yaren geleneğiyle yetişen Şeref Kalfa, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve çevresine gösterdiği saygıyla kısa sürede "kalfa" mertebesine ulaştı. Bu unvan, onun hayatı boyunca taşıdığı bir simge haline geldi. Çankırı’nın önemli fırınlarında çıraklık yapan ve kalfalığa kadar yükselen Kalfa, iş hayatında edindiği disiplin ve dürüstlük ilkelerini futbol sahalarına da taşıdı. Çankırı'nın Pirinç Pazarı, Yeni Fırın, Şehir Fırını ve İskilip Fırını gibi pek çok yerde çalışan Kalfa, fırıncılık mesleğine olan sevgisini Ramazan aylarında sürdürüyor, aynı zamanda Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası’nda görev alarak hayatını devam ettiriyordu.
Çankırı Gençlik Spor’da Başlayan Futbol Serüveni
Şeref Kalfa'nın futbol tutkusu genç yaşlarında başladı. Henüz 15 yaşındayken 1942 yılında Çankırı Gençlik Spor’da futbol kariyerine adım atan Kalfa, kısa sürede yetenekleri ve disipliniyle dikkat çekti. Futbol sahasında gösterdiği azim ve kararlılık, onu Çankırı amatör futbol camiasında ön plana çıkardı. Zaman içinde amatör futbolun simge isimlerinden biri haline gelen Kalfa, futbolcu olmanın ötesine geçerek gençlerin futbola yönelmesine vesile oldu.
1969’da kurulan Esnafspor ise Şeref Kalfa’nın futbol kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Kalfa, Esnafspor’da sadece futbolcu değil, aynı zamanda yönetici, malzemeci ve her anlamda kulübün gönüllü emektarı olarak görev aldı. Bu noktada kulübün renklerine derin bir aidiyet duygusuyla bağlanan Şeref Kalfa, Esnafspor’un “üçüncü rengi” olarak anılmaya başladı. 1990’lı yıllarda Karatekin Gençlikspor adını alan kulüpteki rolü, onun futbol tutkusunu yansıtan bir yaşam tarzı haline gelmişti.
Formadan Topa Her Şey Onun Elindeydi
Şeref Kalfa, kulüpte hemen her işle birebir ilgilendi. Maçların ardından oyuncuların formalarını, şortlarını ve tozluklarını evine götüren Kalfa, eşi Şükran Hanım’ın desteğiyle malzemeleri tertemiz yıkayıp ütüleyerek sonraki maça hazır hale getirirdi. Futbol sahasında olduğu kadar saha dışında da özverili bir isim olan Şeref Kalfa, her an kulübün ihtiyacı için koşmaya hazırdı. Krampon tamir etmek, top onarmak gibi işleri severek yapar, takımın eksikliklerini kapatırdı.
Kalfa’nın futbola olan tutkusu, yalnızca sahada değil, saha dışındaki yaşamında da kendini gösteriyordu. İçki ve sigara kullanmayan, kahvehane alışkanlığı olmayan bir yaşam tarzını benimseyen Kalfa, Çankırı gençliği için rol model haline geldi. Futbola olan sevgisi ve disiplini, Çankırı’nın gençleri arasında onu örnek bir karakter olarak gösterdi.
Gençleri Kötü Alışkanlıklardan Uzaklaştırmak İçin Futbolu Araç Yaptı
Şeref Kalfa, Çankırı’daki gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durarak sağlıklı bir yaşam sürmelerine büyük önem veriyordu. Mahalle mahalle gezerek, gençleri futbola teşvik eden Kalfa, gençleri futbol sahalarına çekerek onların enerjilerini spora yönlendirmeyi hedefledi. Sokak sokak dolaşarak, futbolun gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için en güzel araç olduğunu düşünüyordu. Çankırı’da pek çok mahalle maçını izleyen Kalfa, futbol sahalarına yeni yetenekler kazandırarak, gençlerin hayatına dokundu.
Bu yaklaşımıyla gençlerin sevgisini kazanan Şeref Kalfa, Çankırı’da hemen her kesim tarafından saygıyla anıldı. Çankırı’nın dört bir köşesinde tanınan ve sevilen Kalfa, Beşiktaş taraftarıydı ve tuttuğu takımın renklerini sahaya taşıdı. Koyu bir Beşiktaş sevdalısı olarak bilinen Kalfa, siyah-beyaz renklere olan bağlılığıyla da gençlerin gönlünde taht kurdu.
Spor Adamlığından Öte, Çankırı İçin Bir Rehber
Çankırı amatör futbolu ve gençler için tam bir fedakârlık örneği olan Şeref Kalfa, açık sözlü, dürüst, çalışkan ve sosyal bir kişilikti. Çevresindeki insanlara her daim yardım eden Kalfa, akrabalarına, arkadaşlarına ve komşularına olan sevgisiyle de tanınırdı. Çankırı’da sadece bir spor adamı değil, aynı zamanda gençlerin hayatına dokunan, onları doğru yola yönlendiren bir rehberdi.
1951 yılında Şükran Hanım’la hayatını birleştiren Kalfa, üç kız ve bir erkek çocuk sahibi oldu. Ailesiyle birlikte mutlu bir yaşam süren Şeref Kalfa, spora olan sevgisini çocuklarına da aşıladı. Çankırı’nın genç nesline futbol sevgisi aşılayan Kalfa, disiplinli yaşam tarzıyla çevresine örnek oldu. Onun yaşam felsefesi, gençleri futbola teşvik etmek, onlara sağlıklı bir yaşam sunmaktı.
Bir Efsanenin Veda Günü
6 Aralık 2002’de hayatını kaybeden Şeref Kalfa, ardında unutulmaz bir miras bıraktı. Çankırı amatör futboluna adadığı yıllar boyunca gençlere verdiği emek ve futbol sevgisi, onu Çankırı'nın spor tarihinin unutulmaz isimlerinden biri haline getirdi. Sarı Baba Mezarlığı'na defnedilen Kalfa’nın mezarı, onu tanıyan ve seven herkes için bir hatıra ve saygı yeri olarak ziyaret edilmeye devam ediyor.
Şeref Kalfa, Çankırı'da gençleri futbolla tanıştırarak onlara umut dolu bir gelecek sunmuş bir isim olarak anılıyor. Onun futbol ve gençler için verdiği emek, sadece Çankırı değil, Türk amatör futbolu için de unutulmaz bir miras olarak kalmaya devam ediyor.
Çankırı’nın eski tarihini araştıran Metin Yılmaz, “Şeref Kalfa, Çankırı’nın spor kültüründe gerçekten özel bir yere sahip. Onun gençler için sağladığı rehberlik, şehrin geleceğine yaptığı en önemli katkılardan biriydi. Kalfa, amatör futbolu sadece bir spor dalı olarak görmedi; onun için futbol, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzaklaşarak sağlıklı bir yaşama adım atmalarını sağlayan bir araçtı. Bu misyonu sayesinde, Çankırı'daki pek çok genci futbol aracılığıyla bir araya getirdi. Şeref Kalfa, gençler üzerinde olumlu bir etki bırakmanın yanı sıra, mahalle mahalle gezerek onları futbol sahasına çekti. Bu sayede sokaklardaki enerjiyi sporla kanalize ederek şehrin dinamizmine katkıda bulundu.
Kalfa’nın Esnafspor için yaptığı fedakârlıklar dillere destandı. O, bir futbolcunun ötesinde, aynı zamanda bir malzemeci, yönetici ve kulübün ihtiyacı olan her rolde yer alan bir destekçiydi. Bu işin fiziksel yönleri kadar, manevi değerleri de gençlere aktarmakta ustaydı. Örneğin, maçlardan sonra formaları eve götürüp yıkayıp ütülemesi, bunları sonraki maçlara pırıl pırıl hazırlaması bile tek başına büyük bir emek. Eşi Şükran Hanım da bu süreçte ona hep destek olmuş; böylece gençlerin saha dışında da disiplinli bir örnekle karşılaşmalarını sağlamışlar. Kalfa, Çankırı gençlerine sporun yanında temizliğin, düzenin ve özverinin ne kadar değerli olduğunu gösterdi.” İfadelerinde bulundu.