Çankırı'nın merkezinde yer alan ve 17. yüzyıldan günümüze ulaşan Çivitcioğlu Medresesi'ndeki sadaka taşı, Osmanlı döneminden kalan geleneklerin hala yaşatıldığını gösteriyor. Bu tarihî sadaka taşına vatandaşlar, ihtiyaç sahiplerine yardım amacıyla para bırakıyor. Her gün bırakılan paralar, medresede görevli kişiler tarafından titizlikle toplanarak, tutanak ile kayıt altına alınıyor ve kentteki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor.

Sadaka taşının kökenleri Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanıyor. O dönemde, hayırseverler ellerindeki paraları sadaka taşına avuçlarını kapalı tutarak bırakırlardı. Bu yöntem, bağışın miktarının görünmemesi ve yardımın gizliliğinin korunması amacıyla uygulanmıştı. İhtiyaç sahipleri ise ellerindeki parayı alırken, kimlerin yardım ettiğini ve ne kadar aldığını bilmeden sadece ihtiyaçlarını karşılayacak kadarını alırlardı. Bu gelenek, hem yardım edenin hem de yardım alanın mahremiyetini koruyarak toplumda dayanışma ruhunu güçlendirmişti.

Günümüzde de bu gelenek, Çankırı'da yaşatılmaya devam ediyor. Çivitcioğlu Medresesi'ndeki sadaka taşına bırakılan paralar, medrese görevlileri tarafından düzenli olarak toplanıyor. Toplanan paralar, özenle kayıt altına alınarak, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Her gün belirli bir düzen içinde gerçekleştirilen bu süreç, sadaka taşının tarihi misyonunu devam ettiriyor.

9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı Başladı: ‘Anadolu’nun En Büyük Kitap Fuarı’ 9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı Başladı: ‘Anadolu’nun En Büyük Kitap Fuarı’

Nazım Ege isimli bir vatandaş, Osmanlı'dan günümüze kadar gelen bu geleneğin devam etmesinden büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Ege, "Osmanlı döneminde hayırseverler paralarını avuçlarını kapalı bir şekilde bırakırlardı. Bu yöntemle hem yardımın miktarı görünmüyor hem de ihtiyaç sahipleri sadece ihtiyaçları kadarını alabiliyordu. Günümüzde de bu geleneği yaşatıyoruz. Burada biriken paralar, görevliler tarafından kayıt altına alınarak, ihtiyaç sahibi kişilere titizlikle ulaştırılıyor," şeklinde konuştu.

Sadaka taşının yaşatılması, sadece tarihî bir mirası korumakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal yardımlaşma ve dayanışma anlayışını da güçlendiriyor. Çankırı'da yaşayanlar, bu eski gelenek sayesinde ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin gururunu yaşıyor ve bu geleneğin gelecek nesillere de aktarılmasını umuyor.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı