Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şeklide Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi'ne katıldı. Ankara'da bir otelde düzenlenen Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'nin ortak projesi olan programa Anayasa Mahkemesi başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir ile birçok yargı mensubu katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Tunç, ”Başarılı projelerimiz var. Yargıya çok önemli faydalar getirdiğine yürekten inanıyoruz. Bütün insanlar temel hak ve özgürlüklerinden eşit bir şekilde faydalanmalıdır. Üzülerek ifade ediyorum ki. Biz buradayken Filistin'de 8 aydan beri soykırım işleniyor. İnsanlık suçu işleniyor. Evleri bombalanan insanlar çadırlarda kalıyorken, çadırların üzerine bomba atıyorlar. Mülteci kampları bombalanıyor. Maalesef 8 aydan beri insan haklarının tüm unsurları dünya gözü önünde yok sayılıyor" dedi.
Filistin'de yaşananlara Avrupa'nın ve Amerika'nın sessiz kaldığını ifade eden Tunç, "Filistin'in yanında olmak zorundayız. Birileri sessiz kalıyorsa bu suça ortak oluyor demektir. Uluslararası hukuk maalesef Filistin konusunda hiçbir etki sağlayamıyor. Mahkeme soykırım yapan kişileri yargılamak için soruşturmayı açtı, ancak henüz davaya dökemedi. Başsavcının bu adımı olumlu bir adım ancak hayata geçmediği takdirde bir anlamı kalmıyor. Uluslararası sistemin etkisizliği hepimizi derinden üzüyor. Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5'ten büyüktür' derken bunu ifade ediyor. O zaman uluslararası kuruluşların mahkemelerin bir geçerliliği olduğunu savunuyorsak tam bu aşamada soruna bir çare bulması gerekli. Buradan İsrailli saldırganları bir kez daha lanetliyoruz. Buna destek veren kişileri kınıyoruz. Susanları da kınıyoruz. Orada çocuklar katledilirken çocuk haklarından bahsetmenin ne anlamı var. Biz mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Tunç şöyle konuştu:
"16 bin çocuk 10 bin kadın ve 36 bin insandan bahsediyoruz. 80 bin yaralı var ve biz insan haklarından bahsediyoruz. Çocuklar öldürülürken bunlardan bahsediyoruz. İnsan haklarını ihlal eden saldırganlar elbet bir gün cezalarını çekecektir. Biz buna yürekten inanıyoruz".
Tunç ayrıca adli yargılanmayla ilgili önemli oturumlar gerçekleştirdiklerini aktardı. Adaletin toplumsal barışın teminatı olduğundan bahseden Bakan Tunç, "Adalet, insan onurunu korumak için, insan haklarını korumak için vardır. Adaletin tecellisi için de hukuk devleti, şarttır hukuk devleti içinde kararsız ve bağımsız yargı olmazsa olmaz şarttır. Tabii tarafsız ve bağımsız yargının uyacağı en önemli kural da adil yargılanma hakkını en geniş anlamıyla tesis ederek kararlarını vermektir. Bu şekilde gerçekleşir ve bu şekilde insan onuru ve insan hakları korunur. Adil yargılanma hakkının temeli, doğal adalet ilkesine dayanır. Doğal adalet ilkesi, insanların doğuştan gelen haklarının korunması ve adil bir şekilde yargılanması üzerine kurulmuştur. Bu ilke tarafsızlık, dinlenilme hakkı ve taraflara eşit muamele gibi temel prensipleri içerir. Adil yargılanma hakkı ayrıca insan onurunu ve temel hakları korunması gerektiği fikrindendir. İnsanların onurlu bir şekilde yaşama hakkı muamele görmelerini gerektirir. Bu nedenle yargı süreçlerinde her bireyin saygı görmesi zamanlarının korunması esastır" diye konuşmasını noktaladı.
Bakan Tunç'un hitabının ardından konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir şunları söyledi:
“Dünyanın her bir yanından ülkemize gelen insanlara hukuk alanında eğitimler veriyoruz. Toplumun ihtiyaçlarını giderebilecek şekilde hakim ve savcılar yetiştirmeye çalışıyoruz. Yine akademi olarak Uluslararası kurumlarla da işbirliği yapıyoruz. İnsan haklarını merkezimize alarak, ‘İnsan Hakları Merkezi' kurduk. Geçtiğimiz yıl katılımlarda 16 bin 216 sertifika verdik. Eğitimlerimizi proje kapsamında gerçekleştirdik.”
Özdemir temel insan hakları alanındaki eğitimlerine devam edileceğini vurguladı. Program fotoğraf çekiminin ardından noktalandı.