Anahtar Parti Çankırı İl Başkanı Av. Burak Ak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 20 Şubat 2025 tarihinde sunulan ve 8 Nisan’da Genel Kurul gündemine alınması planlanan “İklim Kanunu Tasarısı” hakkında sert eleştirilerde bulundu. Çankırı’da düzenlediği basın toplantısında konuşan İl Başkanı, tasarının içeriğinin kamuoyunda yeterince tartışılmadan, ilgili meslek grupları, sivil toplum kuruluşları ve üretici temsilcilerinin katılımı sağlanmadan hazırlandığını ifade etti.

23 Afet Grubu Bir Araya Geldi: 2025 Yılına Odaklandı 23 Afet Grubu Bir Araya Geldi: 2025 Yılına Odaklandı

Burak Ak, tasarının özellikle tarım ve hayvancılık gibi hassas sektörler üzerinde olumsuz etkiler oluşturacağını belirterek, “İklim krizine karşı tedbir almak elbette önemlidir ancak bu tedbirler alınırken ülkenin üretim gücü, sosyoekonomik yapısı ve halkın yaşam standartları da dikkate alınmalıdır. Ne yazık ki bu tasarıda bu hassasiyet gözetilmemiştir,” dedi.

Hayvancılık Sektörüne Doğrudan Tehdit

Tasarıda yer alan bazı maddelerin, özellikle hayvancılık faaliyetlerini doğrudan hedef aldığına işaret eden İl Başkanı, metan gazı salımı gibi doğal süreçlerin kısıtlanmak istenmesinin üreticileri çıkmaza sokacağını ifade etti. “Hayvancılığı, metan gazı salımı üzerinden sınırlandırmak, kırsalda geçimini bu sektörden sağlayan binlerce vatandaşımızı daha da zor duruma düşürecektir. Bu uygulama, sektörel küçülmeye ve yerli üretimin gerilemesine yol açacaktır,” diye konuştu.

Merkezi Denetim ve Sertifikalı Ürün Eleştirisi

İl Başkanı Ak, tasarının tarımsal üretimi doğrudan etkileyen düzenlemeler içerdiğine dikkat çekerek, “Sertifikalı ürün zorunluluğu ile çiftçilerin hangi ürünü ekeceği, nasıl üreteceği merkezi otoriteler tarafından belirlenecek. Bu da çiftçilerin üretim özgürlüğünü ortadan kaldıracaktır. Tarım gibi stratejik bir alanda merkezi denetimi artırmak, üretimin sürdürülebilirliğini değil, bağımlılığını artırır” dedi.

Üretim Gücü ve Egemenlik Risk Altında

Enerji, sanayi ve ulaşım sektörlerine getirilen emisyon azaltımı yükümlülüklerinin, üretim gücünü sınırlandırabileceğini ifade eden Ak, Türkiye’nin küresel karbon piyasasına entegre edilmesinin ciddi ekonomik ve egemenlik riskleri barındırdığını söyledi. “Karbon piyasasıyla birlikte, stratejik ürünlerin üretim maliyetleri ve miktarları dış faktörlere bağımlı hale gelecektir. Bu durum, ülkenin ekonomik ve ticari egemenliğini zedeleyebilir,” uyarısında bulundu.

Sosyal Etkiler Göz Ardı Edilmemeli

Burak Ak, tasarının sosyal etkilerine de değinerek, vatandaşların gündelik yaşamını doğrudan etkileyecek maddelerin göz ardı edildiğini söyledi. Özellikle ulaşım alanında yapılacak düzenlemelerin kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşları mağdur edeceğini savundu. “Elektrikli araçlara geçiş süreci elbette teşvik edilmeli ancak yakıt kısıtlamaları gibi uygulamalar kırsalda büyük mağduriyetler yaratacaktır. Sosyal etkiler analiz edilmeden hazırlanan bu tür düzenlemeler kamu yararı değil, kamu zararı doğurur” şeklinde konuştu.

Tasarı Geri Çekilmeli, Yeni Bir Yaklaşım Şart

Açıklamasının sonunda söz konusu tasarının geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan İl Başkanı Burak Ak, şöyle konuştu: “Bu yasa tasarısı, yerli üreticiyi zayıflatan, tarım ve hayvancılığı baskılayan, sosyal ve ekonomik gerçekliklerle bağdaşmayan bir metindir. Anahtar Parti olarak bizler, bu düzenlemenin mevcut haliyle kabul edilmesini kamu yararına aykırı buluyoruz. Tasarı derhal geri çekilmeli, tüm paydaşların katılımıyla, milli çıkarlarımızı temel alan, daha adil ve sürdürülebilir bir iklim politikası çerçevesi oluşturulmalıdır. Halkımızın ve üreticilerimizin yanındayız.” dedi.

Anahtar Parti, önümüzdeki süreçte konuya ilişkin kapsamlı raporlar hazırlayarak kamuoyuyla paylaşacağını ve tasarının her aşamasında aktif bir tutum sergileyeceğini duyurdu.

Kaynak: Haber Merkezi