Müzik dünyasında hızla yükselen bir yıldız olan Yiğit Mahzuni, hem yetenekleri hem de sanatçı kimliği ile dikkat çekiyor.
Yiğit Mahzuni kimdir?
Yiğit Mahzuni, 18 Ağustos 1996 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Asıl adı Yiğit Birkan Demir olan genç sanatçı, ünlü halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in torunudur. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamlayan Yiğit, müzikle tanışma yolculuğuna 4 yaşında piyano eğitimi alarak başlamıştır. Dedesi ona bağlama hediye edince, bu enstrümanı da öğrenmeye yönelmiştir.
Yiğit Mahzuni, müzik kariyerine dedesi Mahzuni Şerif’in bestelediği “İşte Gidiyorum” (Çeşm-i Siyahım) adlı parçayı seslendirerek adım atmıştır. Zamanla birçok müzik aletinde ustalaşmış ve kendi bestelerini yapmaya başlamıştır. Aynı zamanda müzik aranjörlüğü ve kayıt müzisyenliği yaparak geniş bir yelpazede yeteneklerini sergilemektedir.
Söz yazarlığı ve bestecilik konularında da aktif olan Yiğit Mahzuni, popüler sanatçılarla işbirliği yaparak dikkat çekmektedir. Demet Akalın, Bilal Hancı, Aynur Aydın, Ekin Uzunlar, Güven Yüreyir, Çılgın Sedat ve Elif Buse Doğan gibi isimlerle çalışmalar gerçekleştirmiştir. Genç sanatçının ilk albümü “Seni Düşündüm”, dedesi Aşık Mahzuni Şerif’e ithaf edilmiştir ve bu albümle müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Yiğit Mahzuni, genç yaşına rağmen yetenekleri ve cesur adımlarıyla müzik dünyasında önemli bir iz bırakma potansiyeline sahiptir. Hem dedesinin sanatsal mirasını yaşatmakta hem de kendi özgün tarzını geliştirerek dinleyicileriyle buluşmaktadır. Onun kariyeri, gelecekte daha büyük projelerle ve etkileyici çalışmalarıyla devam edeceğe benziyor.
Yiğit Mahzuni kimin torunu?
Yiğit Mahzuni, ünlü halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in torunudur.
Aşık Mahzuni Şerif kimdir?
Asıl adı Şerif Cırık olan Aşık Mahzuni Şerif, 17 Kasım 1939’da Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinin Berçenek köyünde doğdu. Soyu, Horasan’dan Tunceli’ye göç eden Ağuiçen aşiretine dayanır. Doğumundan önce vefat eden amcasının anısına “Şerif” adı verilmiştir. İlkokul eğitimine köylerine ilkokul yapıldığında başlamış ve daha önce Kur’an eğitimi aldığı medreseyi bırakmıştır.
1955 yılında Mersin Astsubay Okulu’na kaydolmuş ve 1959’da ordonat tekniker sınıfından mezun olmuştur. Ancak burada yapılan bir arama sonucu çantasında Alevi-Bektaşi ozanlarına ait kitapların bulunması nedeniyle okuldan atılmıştır. Daha sonra Kuleli Askerî Lisesi’ne gitse de maddi zorluklar nedeniyle eğitimi yarıda kalmıştır.
Aşık Mahzuni, ilk evliliğini dayısının kızı Emine ile yapmış ve bu evlilikten Züleyha adında bir kızı olmuştur. İlk eşinden mektup yoluyla boşanmıştır. İkinci evliliğini İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile gerçekleştirmiş ve bu evlilikten Ferhat, Şirin ve Emrah adlarında üç çocuğu olmuştur. Suna’nın evi terk etmesinin ardından, Gaziantep’te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma Hanım ile üçüncü evliliğini yapmış ve Derya, Bülent Ali, Gülde Şeyda ve Sezde Yetiş adlarında dört çocuğu olmuştur. Yiğit Mahzuni, Derya’nın oğludur.
Aşık Mahzuni, Türk halk müziği sanatçıları tarafından sıkça sözleri ve besteleri ile anılmaktadır. “Dom Dom Kurşunu”, “Yedin Beni”, “Maraş’tan Bir Haber Geldi”, “Fadimem”, “Gül Yüzlüm” gibi eserleriyle tanınmaktadır. Türk halk müziği ve pop müziği sanatçıları, onun türkülerini sıklıkla seslendirmiştir. Mahzuni Şerif’in 453 plağı, 58 kasedi ve yayımlanmış 8 kitabı bulunmaktadır. Ayrıca TRT tarafından çekilen iki belgeseli de mevcuttur.
1989-1991 yılları arasında, Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük üç ozanı arasında gösterilmiştir. 1993 Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedenlere ithafen “Sivas Dramı” adlı türküsünü bestelemiştir. Aşık Mahzuni, hem sanatıyla hem de sosyal mesajlarıyla Türk halk müziğinin önemli bir figürü olarak anılmaya devam etmektedir.