ÖZELHABER/ Çankırı’nın yetiştirdiği en başarılı sporculardan biri olan Süreyya Ayhan Kop, Türk atletizm tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir isim. 1978 yılında Çankırı’da doğan Süreyya Ayhan, lise yıllarında atletizme adım atarak kariyerine başladı. Amatör atlet olan babasının desteğiyle spor dünyasına giren Ayhan, kısa sürede büyük başarılar elde etti. Eğitimine Kahramanmaraş Spor Akademisi’nde devam etti ve burada 1992 yılında antrenörü ve şu anki eşi Yücel Kop ile tanıştı.
Süreyya Ayhan, atletizm kariyerinde Aksaray Belediyesi, Fenerbahçe ve ENKA gibi önemli kulüplerde koştu. 2001 yılında Dünya Atletizm Şampiyonası’nda finale kalarak büyük bir başarıya imza attı. 2002 yılı ise onun için adeta bir dönüm noktası oldu. Münih’te düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak, bu başarıyı elde eden ilk Türk kadın atlet unvanını aldı. Aynı yıl, Avrupa’da yılın en başarılı kadın atleti seçildi ve bu başarı Türkiye’de büyük bir gurur kaynağı oldu.
Süreyya Ayhan, 2003 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda da başarısını sürdürerek gümüş madalya kazandı. Hâlâ 3:55.33’lük derecesiyle 1500 metre kadınlar Türkiye rekorunu elinde bulunduruyor. Ancak kariyeri, 2009 yılında aldığı doping cezasıyla sarsıldı ve yaşam boyu pistlerden men edildi.
Bu başarılarının ardından, 2003 yılında Çankırı’da Süreyya Ayhan adına bir heykel yapıldı. Heykel, Çankırı’nın sembolü haline gelirken, şehrin gurur kaynağı oldu. Ancak 2011 yılı Kasım ayında Çankırı Belediye Meclisi tarafından alınan bir kararla heykelin kaldırılmasına karar verildi. Gerekçe olarak, heykelin bakımsız olduğu ve elinde tuttuğu bayrağın yıprandığı ifade edildi.
Heykel, belediyenin deposuna kaldırıldı ve o günden bu yana yeniden yerine konulmadı. Çankırılılar arasında bu durum büyük bir üzüntü ve merak konusu oldu.
Süreyya Ayhan Kop, bugün Ankara’nın Çubuk ilçesindeki Yavuz Selim Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapıyor ve spor dünyasına katkılarını sürdürüyor.
Çankırı’nın tarihini araştıran Metin Yılmaz, bu konu hakkında şu sözleri dile getiriyor, “Süreyya Ayhan, sadece Çankırı’nın değil, Türkiye’nin bir değeridir. Onun heykelinin depoda unutulması, tarihimize yapılan bir haksızlıktır. Yetkililerin bu konuda harekete geçip heykeli yeniden halkla buluşturması gerekiyor. Efsane sporcularımızı unutmak, onların mirasını silmek anlamına gelir. Ancak, ona ithaf edilen heykelin unutulması ve hak ettiği değeri görmemesi, Çankırı’nın tarihine ve kültürüne gölge düşürüyor. Süreyya Ayhan’ın başarıları, genç sporcular için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Heykelin yeniden hak ettiği yere konulması, yalnızca bir sporcuya değil, Çankırı’nın tarihine ve kültürel değerlerine sahip çıkmak anlamına gelecektir.” dedi.
