Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı, tarihi Sille Mahallesi, 5 bin yıl öncesine dayanan köklü geçmişiyle dikkat çekiyor. Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu, Karamanoğlu Beyliği ve Osmanlı Devleti'nin izlerini taşıyan bu bölge, aynı zamanda "Şeytan Köprüsü" olarak bilinen tarihi yapıyı da bünyesinde barındırıyor. Şeytan Köprüsü, bir zamanlar su kemeri olarak yapılan, ancak zamanla dar ve tehlikeli geçit haline gelen yapısıyla ürkütücü bir hava yaratıyor.
Sille'nin volkanik kayaç yapıları üzerinde bulunan ve özellikle tuzlu suyu taşıyan bu su kemeri, tarihi boyunca su ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılmış. Sille Müze Sorumlusu Uzman Arkeolog Sercan Yayla, köprünün erken Osmanlı ya da geç Bizans dönemine ait olduğunu belirtiyor. Yayla, "Gördüğümüz yapının aslında bir köprü değil, su kemeri olduğunu ifade etti. Su, Tatköy'den boru sistemiyle Sille'ye getirilmiş ve köprü üzerinden çeşmelere ulaştırılmış."
Köprünün ismi, zamanla efsaneye dönüşen bir hikayeye dayanıyor. Rivayete göre, bir mimar, köprüyü zamanında tamamlamak için bir şeytanla anlaşma yapar. Şeytanın yardımıyla köprü tamamlanır, ancak sonrasında mimar, şeytanın önerilerine uyarak kaybedenlerden biri olur. Bu yüzden, bu köprü "Şeytan Köprüsü" olarak anılmaya başlanmış.
Bugün, Sille'deki Şeytan Köprüsü, sadece bir su kemeri olarak kalmayıp, aynı zamanda geçmişten günümüze ulaşan tarihi bir miras olarak bölgenin gizemli ve dikkat çekici yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Ancak, dar yapısı ve yüksekliği nedeniyle köprünün üzerinden geçmek oldukça tehlikeli, bu yüzden köprüye yakınlaşmakla yetinmek daha güvenli.
Sille'deki bu eşsiz tarihi yapı, hem arkeolojik hem de efsanevi yönleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir miras olarak dikkatleri üzerine çekiyor.