Duruşmada Dilan Polat fenalık geçirerek salondan çıkarılması gerekildi. Polat fenalık geçirdiği esnada “Allah’ım hiçbir suçum yok, Allah’ım ne olur kurtar” diye konuştu.
Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda yer alan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şahışlar tarafından kurşunlanmıştı. Olaya alakalı hazırlanan iddianame çerçevesinde Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde sürdürüldü. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat hazır bulundu. Duruşmaya şikayetinden vazgeçen Banu Parlak ile taraf avukatları da katılım sağladı.
Duruşma başlamak üzereyken Banu Parlak ve Dilan Polat gözyaşlarına hakim olamayarak ağlamaya başladı. Dilan Polat yere düşüp “Allah’ım hiçbir suçum yok, Allah’ım ne olur kurtar” diyerek fenalık geçirdi. Fenalık geçiren Dilan Polat duruşma salonundan dışarı çıkarılmak zorunda kaldı. Banu Parlak da “Dilan buradayım bak” diyerek ağladı.
Devam eden duruşmada hakim, dosyanın İstanbul Adliyesi’ndeki örgüt dosyası ile birleştirme talebinin reddedilerek mahkemesine geri döndüğünü söyledi. Mahkemeye sunduğu dilekçede okuyan Banu Parlak, Dilan, Engin ve Sezgin Polat yönünden katılma talebinden vazgeçtiğini ancak diğer sanıklar yönünden katılma talebinde bulunduğunu vurgulandı.
Öte yandan dilekçe sunan Gültekin Alan isimli bir kişi ise, "Barış Boyun İstanbul ve Avrupa’da terörle mücadele görev yapan birisidir. Daltonlar ve Barış Boyun benim komutamdadır. Banu Parlak’ın iş yerinin kurşunlanması talimatını ben verdim" diye konuştu.
Söz verilen Engin ve Sezgin Polat ise dilekçeyi sunan kişiyi tanımadıklarını ve dilekçe hakkında bilgileri olmadığını söyledi.
Duruşma avukat beyanları ile devam ediyor.
İddianameden
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat'ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak'a tehdit mesajı gönderdiği söylemişti. İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat'ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan'daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak ünlenen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Berat Can ve Batın Can Gökdemir'le iletişim kurduğu öğrenilmişti. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul'da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu'na talimat verdiği iddianamede yazılmıştı. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4'ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu belirlenmiş olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu.
Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan gördüğünü, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak'ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini vurgulamıştı.
İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talebinde bulunulmuştu.