7 Kasım 2023 tarihinde yaşanan trajik bir olay sonucu tüm Türkiye tarafından tanınan Nurhan Ör, gündeme geldi.
Nurhan Ör kimdir?
Nurhan Ör, 1967 yılında Kocaeli'nin Hereke ilçesinde doğmuş bir iş insanı olarak tanınıyordu. Hereke’de halıcılık sektöründe faaliyet gösteren Han Halıcılık firmasının sahibi olan Ör, bölgesinde tanınmış ve saygı gören bir isimdi.
Ancak, 7 Kasım 2023 tarihinde yaşanan trajik bir olay, Nurhan Ör’ün yaşamını sona erdirdi. Ör, ortadan kaybolduktan sonra İstanbul’da darp edilip, Kocaeli’ye götürüldü. Kocaeli’de, vücudu parçalara ayrılarak asitle eritildi. Bu korkunç cinayet, büyük bir infiale yol açtı ve bölgede derin bir üzüntü yarattı.
Olayla ilgili olarak altı kişi tutuklandı ve haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Bu trajik olay, iş dünyasında ve toplumda büyük yankı uyandırdı. Nurhan Ör’ün hayatının kaybedilmesi, hem aile bireyleri hem de iş çevresi için büyük bir kayıp olarak nitelendiriliyor.
Nurhan Ör cinayetinde son durum
Nurhan Ör, Kocaeli’nin Körfez ilçesindeki Hereke bölgesinde tanınmış bir halı fabrikasının sahibi olarak biliniyordu. 7 Kasım 2023 tarihinde aniden ortadan kaybolması, yakınlarını ve kamuoyunu derinden üzdü. Yakınları durumu polise bildirdi ve bu talihsiz olayın arkasındaki gerçeği ortaya çıkarmak için detaylı bir soruşturma başlatıldı.
Polis ekipleri, yaklaşık bin saatlik güvenlik kamerası kaydını inceledi ve Ör’ün son olarak lise arkadaşı Işık Eren ile görüştüğünü tespit etti. Kamera kayıtlarında Ör’ün İstanbul’un Sultanbeyli ilçesindeki Eren’e ait galeride görüldüğü, ardından buradan ayrılmadığı belirlendi. Ekipler, Ör’ün aracını Kocaeli’nin Gebze ilçesinde terk edilmiş halde buldu. Derinleştirilen araştırmada, Ör’ün Sultanbeyli’de darbedilerek bayıltıldığı, bir aracın bagajına konularak Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki bir çiftliğe getirildiği ve burada vücudunun parçalara ayrılarak asitle eritildiği ortaya çıktı.
Sanıklar Işık Eren, Ahmet Toraman (57), Bahadır Toraman (30), Ceyhun Azak (57), Emrah Dakal ve Ferdi Gün (37) olayla ilgili gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayetle ilgili bir iddianame hazırladı.
İddianamede, Nurhan Ör’ün cep telefonunun sanıklar tarafından Gebze’de bir otomobilin camından dışarı atıldığı belirtildi. Telefonun, şans eseri H.K. isimli bir kamyonetin kasasına düştüğü ve H.K.’nin, Nurhan Ör’ün eşi Başar Ör ile irtibata geçerek telefonun bulunduğunu bildirdiği ifade edildi.
İddianamede, Nurhan Ör’ün İstanbul’un Sultanbeyli ilçesindeki işyerine gittiği, burada sanık Işık Eren ile Ahmet Toraman ve Ferdi Gün ile görüştüğü tespit edildi. Olayın detayları, sanıkların O gün çeşitli malzemeler temin ederek hazırlık yaptığı, bunlar arasında satır, koli bandı, poşet, elektrik kablosu, naylon muşamba, koruyucu tulum giysisi ve kimyasal maddeler bulunduğu belirtildi.
Sanıklardan Ceyhun Azak ve Ferdi Gün’ün ifadelerinde, Işık Eren tarafından planlanan cinayetin, Nurhan Ör’ün İstanbul’daki galeride başına sopayla vurularak bayıltılmasıyla gerçekleştirildiği anlatıldı. Ör’ün halıya sarılarak araç bagajına konulduğu ve Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki çiftliğe getirildiği, burada cesedinin balta ile parçalara ayrıldığı ve kimyasal maddelerle dolu varillere konularak delillerin yok edildiği bilgisi yer aldı.
Sanıklardan Emrah Dakal, olayın ardından Ör’ün kıyafetlerini giyerek ve sakallarını boyayarak kamufle oldu. Ferdi Gün ise, Ör’ün işyerindeki kaçışının engellenmesi için şiddet uyguladığını ve Ör’ü halıya sardığını ifade etti.
Olayın detayları, sanıkların Nurhan Ör’ü Kartepe’deki çiftliğe götürüp balta ile parçaladıkları ve cesedi sülfürik asit dolu varillere koyarak yok ettikleri bilgisiyle daha da netleşti. İddianamede, sanıkların birden fazla kişiyle maktulü hürriyetinden yoksun kıldıkları ve tasarlayarak bir suçu gizlemek amacıyla Ör’ü öldürdükleri belirtiliyor.
Cumhuriyet savcılığı, sanıkların ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep ediyor. Bu korkunç cinayet, hem adalet sisteminin etkinliğini hem de suçluların en ağır cezayı almalarını sağlamak adına hukukun önemini bir kez daha gözler önüne serdi.