McDonald’s Türkiye, çalışan memnuniyeti ve kurum kültürü alanındaki başarısıyla “Great Place to Work” sertifikasını almaya hak kazandı. Çalışan deneyimleri ve küresel standartlara göre yapılan değerlendirmeler sonucunda verilen sertifika, şirketin eşitlikçi, güvenilir ve kapsayıcı çalışma ortamını tescillemiş oldu.
“Çalışan mutluluğu kurum kültürümüzün merkezinde”
McDonald’s Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Tuğçe Altınsoy, çalışan mutluluğunun şirket kültürünün temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, “Güvene dayalı ve sürekli gelişimi teşvik eden yapımız, kazandığımız bu sertifika ile bir kez daha kanıtlandı. Hızla büyüyen organizasyonumuz içinde çalışanlarımıza eşit fırsatlar sunuyor, şeffaf ve açık iletişimi iş yapış şeklimizin temeli hâline getiriyoruz. Bu yaklaşımımız hem çalışanlarımızın iş tatminini hem de kuruma duyulan güveni artırıyor” dedi.
Takım ruhu ve eğitim fırsatları memnuniyeti artırıyor
McDonald’s Türkiye’de her çalışanın işe başladığında ilk bir hafta restoranda eğitim aldığını belirten Altınsoy, bu uygulamanın güçlü bir takım ruhu oluşturduğunu ifade etti. Çalışanların gelişimini desteklemek amacıyla kurulan McDonald’s Türkiye Eğitim Akademisi sayesinde, operasyondan yöneticiliğe kadar her kademede farklı eğitim fırsatları sunduklarını söyleyen Altınsoy, “Çalışanlarımız bizim en değerli varlığımız. Onların kariyer gelişimlerini destekleyerek iş tatminlerini artırıyoruz” dedi.
Kadın istihdamında sektör ortalamasını aştı
McDonald’s Türkiye, kadın çalışan oranı ile sektördeki ortalamanın üzerine çıkarak dikkat çekici bir başarıya imza attı. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) araştırmasına göre, yiyecek ve içecek sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 38,6 iken, McDonald’s Türkiye bu oranı 2024 itibarıyla yüzde 48,9’a yükseltti. Şirket, üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarında da yüzde 40,3 kadın oranı ile Türkiye ortalaması olan yüzde 19,6’yı geride bıraktı.
Kadın istihdamına verdikleri önemi vurgulayan Altınsoy, “8 bin kişilik çalışan kadromuzla, özellikle gençlere ve kadınlara iş fırsatları sunarak toplumsal kalkınmayı destekleyen bir yönetim modeli benimsiyoruz. Kadın istihdamını artırdıkça şirketimizin büyüme ivmesi de yükseliyor. Bu da kadınların iş gücüne katılımının, şirketlerin başarısı üzerinde ne denli önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor” dedi.
