Van depreminin ardından Ankara’nın Çubuk ilçesine yerleşen Kırgız Türkleri, kültürlerini yaşatmaya kararlı. Kırgız geleneklerine uygun şekilde düzenlenen düğün töreni, otağda gerçekleşti ve havadan da görüntülendi.
2011 yılında Van’da meydana gelen yıkıcı depremin ardından Ankara’ya göç etmek zorunda kalan Kırgız Türkleri, geçmişten gelen kültürlerini unutmadı. Çubuk ilçesinde kurdukları Ankara Kırgızlar Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği çatısı altında bir araya gelen topluluk, bu kez geleneksel bir düğünle dikkatleri üzerine çekti.
Kırgız geleneğine uygun şekilde 200 kişilik dev otağ kuruldu. Otağın yanında mescit, mutfak ve kültürel etkinlik alanları da oluşturuldu. Düğün boyunca geleneksel yemekler pişirildi, kopuz çalındı, aşık atma oyunu oynandı. Nikah ise Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş tarafından kıyıldı. Renkli anlar, dronla havadan kayda alındı.
Topluluk adına konuşan Bünyamin Toker, Kırgızların geçmişinin Rus Çarlığı dönemindeki göçlere dayandığını hatırlattı. Toker, 1982’de devlet davetiyle Pakistan üzerinden Türkiye’ye geldiklerini ve Van’da kültürlerini yaşatma imkanı bulduklarını söyledi. Ancak şehir hayatının kültürel devamlılığı zorlaştırdığını belirterek, bu ihtiyacı gidermek için Çubuk Belediyesi ve Kırgızistan Büyükelçiliği desteğiyle kültür parkı kurduklarını ifade etti.
Dizilerle birlikte otağ kültürüne artan ilgiyi de vurgulayan Toker, "Yıl içinde 40-50 etkinlik yapıyoruz. Düğünler, nişanlar, nevruz kutlamaları, asker uğurlamaları ve yaren geceleri düzenliyoruz" dedi.
Toker ayrıca sütlü çayın önemine değinerek, "Üçü bir arada kahvenin atasıdır" ifadesini kullandı. Sütlü çayın Orta Asya’da tereyağlı, bazen tuzlu veya kristal şekerle yapıldığını, güçlü ve geleneksel bir içecek olduğunu vurguladı.
Ankara’da yaşatılan bu kültürel şölen, geçmişle bugün arasında kurulan köprünün en anlamlı örneklerinden biri oldu.
