Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD'nin Gazze’deki insani durumu iyileştirmesi için İsrail'e tanıdığı 30 günlük sürenin "çok fazla insanın ölümüne" neden olabileceğini belirtti. Borrell, "Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demektir" dedi.
Borrell, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamalarda, toplantıda ele alınacak konular arasında Ukrayna, Orta Doğu, Gürcistan ve Venezuela'nın bulunduğunu aktardı. Ukrayna'nın "Zafer Planı"nın önemine vurgu yapan Borrell, barışın sağlanması için askeri ve sivil destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Borrell, elektrik üretiminin yüzde 70'inin yok olduğunu belirterek, yeni jeneratörlerin sağlanmasına rağmen bu ekipmanların hemen imha edildiğini vurguladı. "Bu döngüyü durdurmalıyız. Elektrik sisteminin tamamen yok olmasını önlemek için daha fazla hava desteğine ihtiyaç var" dedi.
Orta Doğu’daki insani duruma dikkat çeken Borrell, 18 bin çocuğun yetim kaldığını ve Lübnan nüfusunun yüzde 20'sinin göç etmek zorunda kaldığını ifade etti. Ayrıca, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırılara da değinerek, Avrupa Konseyi'nin bu saldırıları güçlü bir şekilde kınamasını umduğunu söyledi.
Borrell, ABD'nin Gazze'ye insani yardımların ulaşımını artırmak için İsrail'e tanıdığı bir aylık sürenin eleştirilmesi gerektiğini belirtti. "Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demektir" diyerek ABD'ye tepki gösterdi. Borrell, İsrail’in Birleşmiş Milletler’e yönelik saldırılarını da eleştirerek, BM sisteminin her cepheden saldırıya uğradığını kaydetti.
Gürcistan'da demokratik gerilemeye dikkat çeken Borrell, halkın hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda olduğunu ifade etti. Venezuela'da ise muhalefet liderlerinin baskı altında olduğunu vurgulayarak, "Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak" dedi. Avrupa Birliği’nin Venezuela halkını desteklemek için gerekli tüm diplomatik araçları kullanmaya hazır olduğunu belirtti.
