Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada, sanıkların tutukluluk halinin devam edip etmeyeceği ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Güran ailesi avukatlarının talebi üzerine, davanın üçüncü gününde mahkemeye sunulan Dara bölgesine ait güvenlik kameraları görüntüleri izletildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk durumuna ilişkin görüşünü de belirtti.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, savcı, Güran ailesi avukatlarının talep ettiği ve Dara bölgesine ait güvenlik kameralarına ait görüntülerin izletileceğini açıkladı. Görüntüler, 15.01-15.15 saatleri arasında kaydedilen ve Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası'ndan alınan verilerdi. Görüntüler, mahkeme başkanının "Arif Bey, istediğiniz görüntü bu mu?" sorusu üzerine, baba Arif Güran tarafından onaylandı. Mahkeme başkanı, izlenen görüntülerin taraflara da verileceğini bildirdi.
Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Hazırladığı mütalaada, suçun mahiyeti ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanıkların tutuklu kalması gerektiği vurgulandı. Güran ailesinin avukatı Berat Kocakaya, baba Arif Güran’ın olayın başından itibaren fail veya faillerin cezalandırılmasını istediğini dile getirdi. Ayrıca, ağabey Baran Güran’ın da dosyaya müşteki olarak dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Kocakaya, "Arif Güran, acılı bir baba. Eşiyle ilişkisi üzerinden yapılan tartışmaların aileyi daha da zor durumda bıraktığını belirtiyor. Müvekkilimiz, olaya karışanların ağır cezalarla cezalandırılmasını istiyor" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarından Elif Aslı Şahin, davanın takibinde olduklarını ve gerçeğin ortaya çıkarılması için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti. Şahin, sanıkların ifadelerinin çelişkili olduğunu ve olayın aile içinde gerçekleşmiş olabileceği ihtimalinin bulunduğunu vurguladı. "Sanıkların ifadeleri birbirini tutmuyor. Biz Bakanlık olarak tüm sanıklardan şikayetçiyiz ve bu dosyanın takipçisi olacağız" dedi.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, sanık Salim Güran’ın ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, "Salim Güran, Narin’in kaybolduğu saati net olarak söylüyor, ancak bu saatle ilgili hiçbir kesin bilgi yok. Salim’in aracında Narin’in DNA’sı bulundu. Bu, en önemli delil" diye konuştu. Ayrıca, sanıkların ifadelerinin birbirini örtmediğini ve şüphelilerin birbirini korumaya çalıştığını ifade etti.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, dosyada toplanan deliller ve sanıkların çelişkili ifadeleri göz önünde bulundurularak, mahkemeden sanıkların ağır cezalara çarptırılmasını talep etti. Eren, "Bu delillerle sanıklar, bu cinayetin sorumlularıdır. Telefonlarımız ayak izlerimiz gibi. Bu cinayeti çözmek için tüm deliller bu sanıklar üzerinde yoğunlaşıyor" dedi.
Avukat Erdem Kaya da, sanık Mehmet Selim Atasoy’un ve tanık olarak dinlenemeyen oğlunun Narin’in cesedinin gizlenmesinde rol oynadığını düşündüklerini belirtti. Kaya, "Sanıkların tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Abdullah Yılmaz, daraltılmış baz istasyonu HTS kayıtlarına dikkat çekerek, tüm şüphelilerin evde olduklarının tespit edildiğini kaydetti. Yılmaz, "Bu dosyanın kilit ismi Enes Güran’dır. Adalet yerini bulana kadar dosyanın takipçisi olacağız" dedi. Bakanlık avukatları, sanıkların üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Cinayetle ilgili olarak devam eden yargılama, şüphelilerin çelişkili ifadeleri, delillerin yoğunlaşması ve sanıkların tutukluluk halinin devamı talepleriyle önemli bir dönemece girmiş durumda. Narin Güran’ın ailesi ve avukatları, adaletin bir an önce tecelli etmesi için her türlü hukuki adımı atmaya devam ediyor. Mahkeme, bir sonraki duruşmada sanıkların durumu ve deliller ışığında karar verecek.