Son yıllarda Türkiye'de mülteci karşıtı söylemleriyle öne çıkan Deniz Büstani, yalnızca sosyal medya ve kamuoyunda değil, Suriye politikaları ve Orta Doğu uzmanlığı gibi konularda da tartışmalı bir figür haline gelmiştir. Büstani'nin özellikle Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile olan yakın ilişkileri, Esed rejimine destek verdiği bilinen kişilerle kurduğu bağlar, kamuoyunun dikkatini çeken önemli bir meseledir. Peki, Deniz Büstani kimdir ve Türkiye'deki mülteci karşıtı çevrelerle nasıl bir ilişki geliştirmiştir? İşte bu soruların yanıtları.
Deniz Büstani kimdir?
Suriye kökenli olan Deniz Büstani, uzun süredir Orta Doğu ve uluslararası ilişkiler üzerine analizler yapmaktadır. Ancak, ismi daha çok Esed rejimiyle olan yakın bağlantılarıyla gündeme gelmiştir. Büstani'nin kayınpederi Halaf Muftah, Esed rejiminin önde gelen isimlerinden biri olup Baas Partisi'nde üst düzey görevlerde bulunmuş ve Suriye hükümetinin medya stratejilerinde etkili bir rol üstlenmiştir. Muftah'ın Türkiye'ye yönelik sert ve nefret dolu söylemleri ise Büstani'nin çevresindeki tartışmaların temelini oluşturmaktadır.
Büstani'nin dikkat çeken bir diğer yönü, Türk karşıtı söylemlerle tanınan şahıslarla kurduğu yakın ilişkilerdir. Özellikle Muhammed Hawaidi ile olan bağları ilgi çekicidir. Hawaidi, sosyal medya üzerinden Türkiye'yi hedef alan ve Türk askerine ağır hakaretler içeren paylaşımlarda bulunmuş, "Türk leşleri" gibi ırkçı ifadeler kullanarak tepki toplamıştır. Büstani ise bu tür ifadeleri sıcak bir şekilde cevaplamış ve Hawaidi ile arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermiştir.
Zafer Partisi ile de temas halinde olduğu bilinen Büstani, Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin mülteci karşıtı politikalarına yakın bir duruş sergilemektedir. Özdağ'ın öncülüğünde Türkiye'deki mülteci politikalarını eleştiren Zafer Partisi, toplumda bu konuya yönelik bir hassasiyet oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak, Deniz Büstani'nin Esed rejimi yanlısı pozisyonu, Özdağ'ın bu durumdan rahatsızlık duyup duymadığına dair soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Büstani hâlihazırda partinin etkinliklerinde yer almakta ve Orta Doğu ile Suriye politikaları hakkında bilgi paylaşmaktadır.
Büstani'nin, Türkiye'nin Suriye politikaları ve mültecilerle ilgili çalışmalarda aktif bir rol oynadığı iddia edilmektedir. Doğu Guta bölgesinde yaşanan Suriye ordusu operasyonlarını "terörden temizlenmiş" olarak nitelendiren açıklamaları, rejim yanlısı propagandalarla paralellik göstermektedir. Ayrıca, 1982 yılındaki Hama Katliamı'na ilişkin Baas rejiminin tutumunu savunmuş ve meseleyi "mezhepçi bir ayaklanma" olarak değerlendirmiştir. Bu tür ifadeler, onu Türkiye'deki demokratik kamuoyunda daha tartışmalı bir figüre dönüştürmüştür.
Deniz Büstani'nin Türkiye siyasi sahnesinde karmaşık ilişkilere sahip olduğu görülmektedir. Özellikle CHP ile kurduğu bağlantılar, Orta Doğu siyasetindeki etkisine dair yorumları artırmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiği toplantılar ve partinin çeşitli etkinliklerine katılımı, onun politik pozisyonunun çok yönlü olmasına işaret etmektedir. Ancak bu ilişkilerin mülteci politikaları ve Türkiye’nin Suriye’ye yönelik stratejileriyle tam olarak nasıl örtüştüğü henüz netlik kazanmamıştır.
Büstani ayrıca "S Kuşağı Platformu" kurucuları arasında yer almaktadır. Bu platform, Esed rejimine destek veren söylemleriyle tanınmakta ve Suriyeli mülteciler üzerinden Türkiye'nin politikalarının yeniden şekillendirilmesini savunmaktadır. Büstani, bu oluşumda İlay Aksoy ve Gülcan Havva Eraslan gibi isimlerle birlikte yer almış ve hem medya hem de çeşitli organizasyonlar aracılığıyla rejim yanlısı tutumunu dile getirmiştir.
Büstani’nin Türkiye’deki mülteci karşıtı çevrelerle olan ilişkisi, özellikle ırkçı söylemlerle bilinen Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ ile yaptığı işbirliğiyle dikkat çekmektedir. Türkiye'nin Suriyeli mültecilerle ilgili politikalara karşı çıkan ve "Türk ulusal çıkarları"nı savunan Büstani, aynı zamanda Suriyelilerin Türkiye iç siyasetinde aktif rol almamasını savunmaktadır. Ancak bu söylemlerin, onun Esed rejimi ile olan bağlantılarını ve Türkiye aleyhindeki diğer faaliyetleri göz ardı edemez.
Deniz Büstani nereli?
Deniz Büstani, Suriye asıllıdır. Kendisi, Suriye'nin Humus ilinden gelmektedir. Suriye'nin iç savaşının başlamasının ardından Türkiye'ye yerleşmiş ve burada çeşitli Orta Doğu konularında analizler yaparak tanınmıştır. Ancak, özellikle Esed rejimi yanlısı söylemleri ve Türkiye aleyhindeki açıklamaları ile dikkat çekmiştir.
Deniz Büstani ne iş yapıyor?
Deniz Büstani, Orta Doğu uzmanı ve uluslararası ilişkiler danışmanı olarak tanınan bir isimdir. Suriye politikaları, uluslararası hukuk ve göç/mülteci meseleleri gibi alanlarda uzmanlaşmıştır. Türkiye'nin mülteci politikalarına ilişkin görüşleriyle öne çıkarken, Suriye'deki iç savaş ve Esed rejimi üzerine yaptığı analizlerle de bilinmektedir.
Büstani, çeşitli medya platformlarında Orta Doğu ile ilgili konularda yorumlar yapmakta ve strateji danışmanlığı sunmaktadır. Aynı zamanda, Suriye-Türkiye ilişkileri ve mülteci politikaları üzerine çeşitli gruplar ve kişilerle bilgi paylaşımı yaparak aktif bir rol üstlenmiştir.
Öte yandan, Esed rejimi yanlısı bir oluşum olan S Kuşağı Platformu'nun kurucuları arasında yer almaktadır. Bu platform, Esed rejiminin politikalarını desteklediği gibi Türkiye’deki mülteci karşıtı söylemlerle bağlantılı bir duruş sergilemektedir. Bunun yanında Büstani, Zafer Partisi gibi mülteci karşıtı gruplarla da temas halinde olmuştur.
Deniz Büstani'nin Esed Rejimi ile bağlantıları nedir?
Deniz Büstani, Esed rejimiyle yakın ilişkileri olan bir isim olarak öne çıkıyor. Büstani'nin kayınpederi Halaf Muftah, Suriye'nin Baas Partisi'nde üst düzey görevlerde bulunmuş ve Esed rejiminin medya stratejilerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu bağlantı, Büstani'nin Esed yanlısı tutumunu güçlendiren temel bir faktör niteliğindedir.
Büstani, özellikle Türkiye'nin Suriye'ye yönelik politikalarına sert eleştiriler yöneltmiş, bu süreçte Esed rejiminin duruşunu savunmuştur. Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesini "işgal" olarak nitelendiren Büstani, aynı zamanda Esed'in politikalarını meşrulaştıran açıklamalarda bulunmuştur. 1982 Hama Katliamı'nı rejimin haklı bir baskı hareketi olarak değerlendirmesi de bu doğrultuda dikkat çeken bir söylemidir.
Büstani'nin kurucularından biri olduğu S Kuşağı Platformu, Esed rejimi yanlısı söylemleri savunan bir yapı olarak bilinmektedir. Bu platformda, Esed'in politikalarına destek veren ve Türkiye'nin mülteci politikalarını eleştiren görüşler dile getirilmiştir.
Suriye-Türkiye ilişkilerinde Deniz Büstani’nin rolü nedir?
Deniz Büstani, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerde önemli ve aynı zamanda tartışmalı bir figür olarak öne çıkmaktadır. Esed rejimiyle olan yakın bağları, Büstani'nin bu iki ülke arasındaki ilişkilere yönelik analiz ve yorumlarındaki belirleyici unsurlar arasındadır.
Büstani, Türkiye'nin Suriye’ye yaptığı müdahaleleri "işgal" olarak nitelendirirken, Esed rejiminin toprak bütünlüğüne bağlılığını güçlü bir şekilde savunmaktadır. Özellikle Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği askeri operasyonlara ve burada oluşturduğu güvenli bölgelere yönelik sert eleştirilerde bulunmuştur. Bu müdahalelerin Suriye'nin egemenliğini ihlal ettiğini ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
Suriye iç savaşında Esed rejiminin tarafını tutan Büstani, rejimin politikalarını kararlılıkla desteklemiştir. Türkiye'nin mülteci politikalarını da eleştirerek, Esed rejiminin zaferini ve egemenlik iddialarını güçlendiren bir bakış açısını benimsemiştir. Doğu Guta gibi bölgelerdeki rejim operasyonlarını "terörden arındırma" olarak nitelendirmesi, bu yaklaşımının en somut örneklerindendir.
Ayrıca Büstani, Türkiye’deki mültecilerle ilgili politikalarda da etkili bir figür olmuştur. Suriyeli mültecilere yönelik yaklaşımları eleştiren bir perspektifle, mültecilerin Türkiye’nin iç siyasetine müdahale etmesini engellemeye yönelik söylemler geliştirmiştir. Bu durum, onun Türkiye-Suriye ilişkilerindeki konumunu daha da tartışmalı bir hale getirmektedir.
Esed yanlısı söylemleri ve Türkiye karşıtı duruşu, Suriye ile Türkiye arasında süregelen diplomatik ilişkilere doğrudan ve genellikle olumsuz bir etki yaratmaktadır. Büstani, Suriye'nin çıkarlarını ön planda tutarak, Türkiye’nin müdahalede bulunduğu bölgelerde uluslararası politikaların yeniden düzenlenmesini savunmakta ve bu tutumuyla Suriye’nin daha sert bir diplomatik pozisyon almasına zemin hazırlamaktadır.