Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraşlı bir gelinin Çankırılı damatla çektiği video, sosyal medya kullanıcıları tarafından bir hayli dikkat çekti. Söz konusu videoda Kahramanmaraşlı gelinin "Nasıl bir memlektiniz var? Havaalanınız yok, uçağınız var. Deniziniz yok; deniz feneriniz, geminiz var." sorusuna Çankırılı damat, "İşte Fatih Sultan Mehmet'in torunları olmak böyle bir şey, adam karadan yürütmüş gemileri." şeklinde cevap veriyor. Videoyu izleyen sosyal medya kullanıcıları ise şu soruyu araştırmaya başladı: Çankırılılar Fatih Sultan Mehmet'in torunu mu?
Çankırı, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve önemli kişiliklere şahitlik etmiştir. Bu bağlamda, Fatih Sultan Mehmet’in halası Sultan Hatun ve eşi Kasım Bey’in hikayesi, Çankırı’nın tarihindeki önemli bir yer tutmaktadır. Peki, bu durum Çankırılıların Fatih Sultan Mehmet'in torunu olduğuna dair bir anlam taşır mı? Bu yazıda, Sultan Hatun ve Kasım Bey’in ilişkisi üzerinden bu soruyu inceleyeceğiz.
Çankırılılar Fatih Sultan Mehmet'in torunu mu?
Sultan Hatun, Çelebi Mehmed’in kızı olup, 1425 yılında Çankırı Sancakbeyi Kasım Bey ile evlenmiştir. Bu evlilik, Osmanlı ve Candaroğulları arasında kurulan akrabalık bağı sayesinde önemli bir siyasi birliktelik oluşturmuştur. Sultan Hatun’un Fatih Sultan Mehmet’in halası olması, bu evliliğin tarihi ve kültürel önemini artırmaktadır.
Kasım Bey, Osmanlı ordusunda önemli görevlerde bulunmuş ve İstanbul kuşatmasında yer alarak Peygamber Efendimizin (S.a.v.) övgüsünü almış askerler, komutanlar arasında yer almıştır. Sultan Hatun ile olan evliliği, Çankırı’nın Osmanlı yönetimi altındaki konumunu güçlendirmiştir. Çankırı, bu dönemde önemli bir siyasi ve kültürel merkez haline gelmiştir.
Sultan Hatun ve Kasım Bey’in Çankırı’da bıraktığı miras, bölgenin tarihine damga vurmuştur. Çankırı merkezde bulunan İmaret Camii haziresinde yer alan Fatih Sultan Mehmet Han'ın halası Sultan Hatun’un mezarı, bu mirasın günümüzdeki sembollerinden biridir. Ayrıca, Kasım Bey’in kurduğu vakıflar ve hayır işleri, Çankırı’nın sosyal yapısına katkıda bulunmuştur.
Kasım Bey, eşi Sultan Hatun için Çankırı’daki bir mescide cüz vakfetmiş ve bu cüzleri okumak üzere bir görevli tayin etmiştir. Bu gelenek, "Cüzhan" adıyla anılan bir kişi tarafından sürdürülmüştür. Bu tür uygulamalar, Çankırı'nın dini ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları sunmaktadır.
1071 yılında Sultan Alparslan'ın Anadolu topraklarını fethiyle başlayan yolculukta, Sultan Alparslan'ın komutanlarından Emir Karatekin Bey de 1074 yılında Çankırı'yı fethetmiştir. Çankırı o tarihten bu yana işgal görmemiş, bin yıldır düşman ayağı basmamış Türk toprağı olarak tarihsel süreçteki konumunu korumuştur. Çankırılılar, Fatih Sultan Mehmet'in halası Sultan Hatun ve Çankırı Sancakbeyi Kasım Bey'in evliliği sayesinde Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu bağ, Çankırı halkı için önemli bir kültürel ve tarihi miras olarak kalmıştır.